Mülteci bir kentin üzerine sevk edildi
İsyana dair duygularım,
Seri bir duygu katili oldum şimdi.
Kim bilir belki de yeşerdi ölmüş duygular.
isyancıların üzerine seferber edildi yüreğim.
isyancıların isyanıyla beraber oldu yüreğim.
Gözlerimin takıldığı her yere
Yüreğim sevk edildi sürgüne bin kere
Kanatlanıp gitti ruhum, kanatlanıp gitti
Tutsak kentlerin üzerine.
Sevk edin yüreğimi sürgüne;
İşgal altındaki aşk beldelerine
Sevk edin en çetin kış aylarında
En onmaz yaraların açıldığı savaşların üzerine,
Gözlerin kanla dolduğu gecelerin üzerine
Yüreğimde nükleer bombalar var,
Sevk edin yüreğimi sürgüne;
Aşkların öldürüldüğü yere,
Sevdanın idam edildiği yere,
Günahsız çocukların katledildiği yere.
Sürgünden sürgüne sevk edin yüreğimi
Yangından dönüyorum, sürgüne sevk edin yüreğimi
Sürgünde daha güzel sevgiler okudum ben
İpekten daha yumuşak hüzünler dokudum
Sürgünün gözlerinde ıstırabın kitabesini okudum
Yüreğimde yakıp yıkan hüzün var
Sevk edin yüreğimi sürgüne;
İşgal altındaki aşk beldelerine
Yüreğimizi alevlendiren acıların üzerine
Gülleri ateşe veren yangınların içine
Her yerden kovuldum, hasret girdi koynumda
Çağlardan esaret geçti boynuma
Sürgün veren aşkları getirin yanıma
Dört mevsim iklimi toplandı yüreğime
Altın bir duygu nasıl da yuvalandı yüreğime
Yüreğinde nükleer bombalar üreten bendim
Tankları sabote eden bendim
Uçakları gökyüzünde vuran bendim
Güllerin sevdası için ben mücadele ettim
Sevdanın sürgününe ben müdahale ettim
Sürgünde benim yüreğim var
Yüreğimde sürgün var
Sevk edin yüreğimi sürgüne;
Güllerin ağladığı yere,
Betonların çiçek verdiği yere,
Anaların yüreğini kaybettiği yere.
Sevk edin yüreğimi sürgüne;
Çocukların her şeyini yitirdiği savaşın üzerine,
Yüreğimizi yakıp yıkan yangınların üzerine,
Yüreğimi sevk edin sürgünden sürgüne
Sürgünden mücadelenin kalbine
İsmail OKUTAN

