Loading...
tr usd
USD
0.230%
Amerikan Doları
42,70 TRY
tr euro
EURO
0.060%
Euro
50,17 TRY
tr chf
CHF
0.060%
İsviçre Frangı
53,65 TRY
tr jpy
JPY
0%
Japon Yeni
0,00 TRY
tr rub
RUB
0.510%
Rus Rublesi
0,54 TRY
tr cny
CNY
0.180%
Çin Yuanı
6,05 TRY
tr gbp
GBP
-0.020%
İngiliz Sterlini
57,09 TRY
tr eur-usd
EURO/USD
-0.02%
Euro Amerikan Doları
1,17 TRY
bist-100
BIST
0.69%
Bist 100
11.311,31 TRY
gau
GR. ALTIN
0.71%
Gram Altın
5.898,49 TRY
tr btc
BTC
1.1281963020459%
Bitcoin
3.792.216,41 TRY
tr eth
ETH
0.94501868685818%
Ethereum
127.378,55 TRY
tr bch
BCH
-0.64865616630488%
Bitcoin Cash
25.520,45 TRY
tr xrp
XRP
1.0875989381307%
Ripple
80,39 TRY
tr ltc
LTC
-0.46741038958583%
Litecoin
3.354,36 TRY
tr bnb
BNB
0.86221009549795%
Binance Coin
36.966,00 TRY
tr sol
SOL
0.62245845454016%
Solana
5.334,03 TRY
tr avax
AVAX
1.1055578882172%
Avalanche
540,26 TRY
  1. Haberler
  2. Genel
  3. Toplumsal Değişim Mümkün mü?

Toplumsal Değişim Mümkün mü?

featured
service
0
Paylaş

“Bir toplum kendisindekini değiştirmedikçe Allah onlarda bulunanı değiştirmez.” (Ra’d/13:11)

Konuyla ilgili yorum yapmadan “Aptallığın Teorisi” olarak tanımlanan bir sosyolojik analizi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Almanya tarihinin en karanlık döneminden geçiyordu. Masum insanların dükkanları taşlanıyor, kadınlar ve çocuklar zalimce sokak ortasında aşağılanıyordu. Genç bir teolog (din bilgini) olan Dietrich Bonhoeffer bu zalimliğe yüksek sesle itiraz etti ve bu sebeple hapse atıldı.  Hapisteyken bu konu üzerine uzun uzun düşündü. Sayısız filozof, şair, fikir adamı ve bilim adamı çıkaran bu kültür nasıl organize kötülüğün, zalimliğin, korkaklığın, cehaletin ve suçun merkezi haline gelmişti?

Bonhoeffer “sorunun kökeninde kötülük değil aptallık yatıyor” dedi. Hapisteyken yazdığı mektuplarda aptallığın yarattığı kötülüğün diğer tüm kötülüklerden daha tehlikeli olduğunu fark etti.

Kötülüğü protesto edebilirdiniz, karşı argümanlarla kötülükle mücadele etmeniz mümkündü. Oysa organize olmuş ahmaklar sürüsüne karşı yapabileceğiniz hiçbir şey yoktu. Ne protestolar ne zorlama onlara etki etmiyordu. Mantıklı gerekçeler sunduğunuzda önce reddederler, reddedemeyecek hale geldiklerinde ise önemsizleştirirler.

Aptal insanlar hallerinden memnundur fakat saldırıya da hazır haldedirler. Saldırıya geçtiklerinde kötü insanlardan çok daha tehlikelidirler…

Bonhoeffer aptallıkla mücadele edebilmek için önce onun doğasını anlamaya çalıştı:

Aptallık bir zekâ problemi değildi, ahlaki bir problemdi.

Entelektüel birikimi olduğu halde aptal olan insanlar vardı. İlk etapta aptallık doğuştan gelen bir maraz olduğu düşünülür fakat bu da yanlıştı. İnsanlar belli şartlar altında aptallaşıyorlardı, daha doğrusu başkalarının kendilerini aptallaştırmasına müsaade ediyorlardı.

Aptallık hastalığının bulaştığı yerler böylesi gruplardı. Ahmaklar ve diktatörler arasında muazzam bir korelasyon vardı, ikisi de birbirine ihtiyaç duyuyordu.

İnsanların ahlaki ve entelektüel birikimleri bir anda yok olmuyordu. Diktatör gücünü arttırdıkça aptallar o gücün büyüsüne kapılıyor ve bağımsız düşünme yetisini ele geçiriyordu. Otonom biçimde hareket ediyorlardı. Gözüne sokulan gerçekleri inatçı bicimde reddediyorlardı.

Onlarla konuştuğunuzda bir insanla değil, sloganlarla konuşan bir robotla konuştuğunuz hissiyatına kapılıyordunuz.

Büyülenmiş gibiydiler, kötülük yaptıklarının farkında değillerdi… Ne yaptıklarının farkında bile değillerdi, kullanıldıklarını ve kötülük yaptıklarını onlara anlatarak bir yere varamıyordunuz. Onları bu katatonik uykudan çıkarmanın tek yolu bağımsız-özgür olmalarını sağlamaktı. (alıntı)

“Yaptığımız her şeyden sorumluyuz” diyen Bonhoeffer, 1945 yılında “düşünce suçlusu” olarak kaldığı toplama kampında darağacına asılarak öldürüldü.

Ona göre, “toplumu yöneten ve gücü elinde tutanların budala insanlara ihtiyaçları vardır. Bu durum entelektüel bir sorun olmayıp, insanların iradelerini çevrelerindekilere uyarak başkalarına terk etmeye istekli olmalarından kaynaklanır.”

Bu tespitin, bizim gibi toplumları da kapsadığından şüphe yoktur. Akıl ve irade olarak bağımsız ve özgür olmadıkça bu tanımın dışına çıkmak gerçekten mümkün görünmüyor. Değişim için; kullanılan akıl, karanlığı aydınlatan bilgi, serbest irade, sağlam karakter ve onurlu yaşam gibi ilkelerin toplumsal talebe dönüşmesi gerekir. Bunlardan yoksun bir toplum da değişim de mümkün olmaz.

Toplumsal Değişim Mümkün mü?
+ - 0

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

H24 Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin