Biz kurtuluş savaşını kaybettik. Kazananlar bu topraklarda kendi devlet ve sistemini kurdular. Adını örneğin ingiltere koyacak halleri de yoktu. Biz şimdi batının tüketim cennetiyiz. Diğer bir deyişle artık feodal ağaların değil; onların küresel azmanlarının asgari ücretli işçileri/uşakları/köleleriyiz. Adalette, paylaşımda, emekte, ahlakta değerlerimizi sıfırladılar. Önümüze demokrasi adına iki üç tane horoz çıkartıp kavga ettirerek bize kumar oynatıyorlar. Kendi karakteristik kimliğimizi unutturup; şucu/bucu yaptılar. Bin yıllık Kızılderililer bile yüzyıllık dejenarsyonumuzu yaşamadılar. İnsanlık dışı yaşam tarzımıza “medeniyet” dedirtiyorlar. Aslında yok birbirimizden farkımız, ama biz AKP’li, CHP”li, DEM’li…yiz. Kimiz “aydın, ilerici”, kimiz gericiyiz. Laf üretiriz, trolleşiriz, dindar, sosyalist, milliyetçi oluruz ama 80 milyon hep beraber köleliği yaşarız.
Delilerin bile mutluluğuna imreniyorsak; buralar tımarhane değil inanmayın
Bir sevdanın içeriği, sevdalının nevi şahsına münhasırdır. Sevdalanılan obje bile bu aşkın boyutlarını bilemez. Yalnızca Allah hariç. O, sevdalının sevdasına karşı kifayet(sizliği)ni en iyi bilendir.
GAZZE diyorum.
Ey inananlar
Zalimlere/suçlulara kitabi bir rahatsızlık vermelisiniz. Zira mazlumların umudlarına dair son ihtimalsiniz.
TERAZİ
Adaletsizliğin kültürleştiği toplumlarda, kazara veya bilinçli bir şekilde, herhangi bir konuda adalet tecelli ederse, bu adalet değil; zulüm olur. Zira toplumun değerlerine veya toplumun olağan akışına aykırı bir durumdur
“Hak geldi batıl zail oldu” diye slogan atan biziz.
Hak’kı rafta saklayıp batılda debelenen de biz .
Gereğini yapmadan oturmuş Allaha dua ederiz.
İnadına din diye küfrün bayrağında bir alemiz.