ÖCALAN’DAN TARİHİ ÇAĞRI: ‘TÜM GRUPLAR SİLAH BIRAKMALI VE PKK KENDİNİ FESHETMELİDİR’
7 kişilik İmralı heyeti, bugün İmralı’da tutuklu bulunan #PKK lideri Abdullah Öcalan’la görüştü. Heyet, saatler 17.00’yi gösterdiğinde kameralar karşısına geçti. Abdullah Öcalan’ın çağrısı okundu.
DEM Parti heyeti, İmralı’da Abdullah Öcalan ile gerçekleştirdiği üçüncü görüşmenin ardından İstanbul’da açıklama yaptı.
Öcalan’ın mesajını paylaşan heyet, kendisinin PKK’ya silah bırakma çağrısında bulunduğunu belirtti.
Öcalan’ın, “Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir.” dediği ifade edildi.
MESAJI İLK OLARAK AHMET TÜRK OKUDU
PKK lideri Öcalan’ın mesajının paylaşılacağı toplantı öncesi heyetin İmralı’da çekilen bir fotoğrafı paylaşıldı. Öcalan’ın açıklaması ilk olarak Ahmet Türk tarafından Kürtçe olarak okundu. Ardından Pervin Buldan, mesajın Türkçesini okudu. “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” mesajında Öcalan, PKK’nın ömrünü tamamladığını feshinin gerekli olduğunu söyledi. Öcalan, “Ömrünü benzerleri gibi tamamlamış ve feshini gerekli kılmıştır! Bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum. Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir.” ifadelerini kullandı.
İŞTE ABDULLAH ÖCALAN’IN TARİHİ ÇAĞRISI:
“PKK; tarihin en yoğun şiddet yüzyılı olan 20. asrı, iki dünya savaşı, reel-sosyalizm ve dünya genelinde yaşanan soğuk savaş ortamları, Kürt realitesinin inkarı, başta ifade olmak üzere özgürlükler konusunda yasaklardan kaynaklı oluşan zeminde doğmuştur.
‘PKK’NİN FESHİ GEREKLİ KILINDI’
Teori, program, strateji ve taktik olarak yüzyılın reel-sosyalist sistem gerçeğinin ağır etkisinde kalmıştır. 1990’larda reel-sosyalizmin iç nedenlerle çöküşü ve ülkede kimlik inkarının çözülüşü, ifade özgürlüğünde sağlanan gelişmeler, PKK’nin anlam yoksunluğuna ve aşırı tekrara yol açmıştır. Dolayısıyla ömrünü benzerleri gibi tamamlamış ve feshini gerekli kılmıştır.
Kürt-Türk ilişkileri; 1000 yılı aşan tarihler boyunca Türkler ve Kürtler, varlıklarını sürdürmek ve hegemonik güçlere karşı ayakta kalmak için gönüllülük yönü ağır basan, hep bir ittifak içinde kalmayı zorunlu görmüşlerdir.
Kapitalist modernitenin son 200 yılı, bu ittifakı parçalamayı esas gaye edinmiştir. Etkilenen güçler, sınıf temelleriyle birlikte buna hizmeti esas bellemişlerdir. Cumhuriyetin tek tipçi yorumlarıyla birlikte bu süreç hızlanmıştır. Günümüzde çok kırılgan hâl alan tarihsel ilişkiyi, kardeşlik ruhu içinde inançları da göz ardı etmeden yeniden düzenlemek esas görevdir.
Demokratik toplum ihtiyacı kaçınılmazdır. Cumhuriyet tarihinin en uzun ve kapsamlı isyan ve şiddet hareketi olan PKK’nin; güç ve taban bulması, demokratik siyaset kanallarının kapalı olmasından kaynaklanmıştır.
Aşırı milliyetçi savruluşunun zorunlu sonucu olan; ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır.
Kimliklere saygı, kendilerini özgürce ifade edip, demokratik anlamda örgütlenmeleri, her kesimin kendilerine esas aldıkları sosyo-ekonomik ve siyasal yapılanmaları ancak demokratik toplum ve siyasal alanın mevcudiyetiyle mümkündür.
Cumhuriyetin ikinci yüzyılı ancak demokrasiyle taçlandırıldığında kalıcı ve kardeşçe bir sürekliliğe sahip olabilecektir. Sistem arayışları ve gerçekleştirmeler için demokrasi dışı bir yol yoktur. Olamaz. Demokratik uzlaşma temel yöntemdir.
Barış ve demokratik toplum döneminin dili de gerçekliğe uygun geliştirilmek durumundadır.
‘SİLAH BIRAKMA ÇAĞRISINDA BULUNUYORUM’
Sayın Devlet Bahçeli’nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanın ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum.
‘PKK KENDİNİ FESHETMELİ’
Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir. Ortak yaşama inanan ve çağrıma kulak veren tüm kesimlere selamlarımı iletirim.”