Öfkelenmek, kızgınlık, gazaplanmak kavramları insana özgü bir davranıştır. Kontrol edilmeyen öfke şahsına ve çevresine umulmadık zararlar verir. Öfke anında akıl devre dışı kalır, nefs ve Şeytan iş birliği sergiler ve oluşan öfke sendromu ise gelecekte pişmanlığa neden olur. Öfkenin verdiği olumsuzlukların sonrasında yol gösteren veya akıl veren çok olur, ancak iş işten geçmiştir. Akıl nimeti, bir işin sonunu önceden sezinlemek, düşünmek ve olabilecek zararları görebilmektir. Öfkelenmek sağlıklı bir duygudur, kullanılmazsa korkaklığa, aşırısı saldırganlığa, kontrollüsü cesurluğa neden olur. Öfkenin kontrol altında tutulması güzel ahlâktandır ve ibadettir.
ALLAH’IN ÖFKESİ
İradei cüziye sahibi insanların öfkelerini kontrol etmesi bir ibadettir. Cenab’ı Allah’ın da öfkelendiği zamanlar olmuştur. Allah’ın koyduğu “İlâhi Yasalara” uymayan, aşırılık gösteren topluluklar verilen sürenin sonunda helâk olmuşlardır. Örneğin; Cinsellikte aşırı giden Lut (A.S.)’ın kavmi, Ölçü ve tartıda müşterisini aldatan Şuayb (A.S.)’ın kavmi Cenab’ı Allah’ın gazabına uğramıştır. Kur’an’ı Kerim, Ali İmran Suresi: 134.Ayet’i Celilede “Takva sahipleri, öfkelerini tutanlar ve insanların kusurlarını bağışlayanlardır.” ve ayrıca Allah (C.C.) bizi uyarmaktadır “bir topluluğa duyduğunuz öfke sizi adaletsizliğe sürüklemesin” (Maide Suresi: 8.Ayet)
NEBEVİ ÖFKE
İnsanlığın örnek rol modeli Hazreti Muhammed’in (S.A.V.) de öfkelendiği zamanlar olmuş, bazen öfkesinden yüzünün kızardığı, bazen muhatabına karşı vücudunu döndüğü görülmüştür. Hadis’i Şerif’lerde “Kuvvetli pehlivan ancak öfke zamanında nefsine sahip olan ve öfkesini yenen kimsedir” demiş, başka bir ortamda “Öfke Şeytandandır. Şeytan da ateşten yaratılmıştır. Ateş, su ile söndürülür, biriniz kızdığı zaman abdest alsın.” demiştir. Ehli Beyt’ten Hazreti Ali (R.A.) “Sana kızdığı halde kötülük yapmayan insanı kendine arkadaş edin. Çünkü, öfke insanın huyunu ortaya çıkarır.” söylemini de önemsemelidir. Japonya bilim insanları, öfkesini kontrol eden insanların güçlü ve başarılı olduklarını laboratuvar ortamında yaptıkları testler ile kanıtlamışlardır.
ÖFKE ORTAMI
Öfke ortamlarından mümkün mertebe uzak durmaya özen göstermelidir. Atalarımız “Köpeğe dalaşmaktansa, çalıyı dolaşmak daha iyidir.” demişlerdir. Trafikte otomobil kullanırken sakin davranmalı, Alış-Veriş yaparken tartışmamalı, İş yerinde bir sorun olduğunda çözüm aramalı, kaldırımda yürürken, tribünlerde maç izlerken, aile hayatında sofranın geç kurulmasından veya yemeğin lezzetinden tedirgin olmamalıdır. Hazreti Mevlâna’nın (KS) sözüne kulak vermek her halde iyi olacaktır. “Köpek seni ısırır ama sen onu ısıramazsın.” Ancak, hitabette öfkeye vurgu sanattır.
ÖFKE ANINDA
Öfke anında hemen “Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azim” deyip Allah’a sığınmalıdır. Susarak ölümü, Ahiret Gününü ve kul hakkını tefekkür etmelidir. Duruma göre bulunduğu yeri değiştirmeli, şartlara göre abdest almalıdır. Öfkeyle kalkan, zararla oturur. Keskin sirke küpüne zarar verir Atasözlerimiz ani öfkelenmenin kötülüğüne dikkat çekmişlerdir. Öfke, problem çözmeyi zorlaştırır. Bardağı taşıran son damla dahi olsa düşüncemize otosansür uygulamasında bulunmak bizim lehimizedir. Öfke anında susmalı, tefekkür etmeli, sabır göstermeli, muhatabını yatıştırmalı, bedensel duruşunu değiştirmeli, mümkünse ortamı da terk etmelidir.
ÖFKENİN BEDELİ
Köpeğe dalaşmaktansa çalıyı dolaşmak daha iyidir sözü aklımızda durmalıdır. Sular barajda, ateş sobada kontrol altında tutularak daha yararlı hale gelmektedir. Öfkeli bir insan gönüllere yara açabilir, eşyalara zarar verebilir, yaralama veya ölüme sebep olabilir, hastane odalarında gününü geçirebilir, belli bir süre hapishane hayatı yaşayabilir, yuvasının yıkılmasına ve eşinden boşanmasına neden olabilir. Mahkümlerın çoğu bir anlık öfkenin kurbanıdır. Öfkenin azı veya çoğu bedel taşır.
ÖFKE TESTİ
Bazı mesleklere girişte adaydan sağlık raporu istenir ve öfke testi yapılır. Birisi bizim damarımıza basarsa acaba biz öfkemizi ne kadar kontrol altında tutabiliriz? Bizi eleştirene ve sorgulayana ne kadar öfkeleniriz? Bizim rahatımıza, konforumuza, mevki ve makamımıza ait doğru olanları yüzümüze karşı söyleyene ne yaparız? Şöhretimiz haklı olarak elimizden alınınca acaba öfkemizin derecesi nedir? Bu sorular karşısında öfkemizi kontrol edebiliyorsak takva sahibi Cenab’ı Allah’ın bir kuluyuz demektir. Bilhassa dava sahibi insanlar, aile büyükleri, toplu taşıma sürücüleri, kurum yöneticileri, ajanlık mesleğini icra edenlerin mutlaka öfke testini başarmaları gerekir.