1. Haberler
  2. Genel
  3. BARIŞA ÇAĞRI

BARIŞA ÇAĞRI

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Arap Baharı ile birlikte yaşanan sürecin ve geçtiğimiz yıl içerisindeki Gazze merkezli çatışmaların da etkisiyle, yaşadığımız bölgedeki siyasal durum derin bir sarsıntıya uğradı. Bu sarsıntı sonrasında, sömürgecilerin Birinci Dünya Paylaşım Savaşı akabinde bu bölgedeki gerçekliğe uyumsuz olarak belirlediği siyasal haritanın en büyük mağdurlarından birisi olan Kürtleri de içine alacak bölgesel bir barışın ve özgürleşmenin imkânı doğdu.
Bölgenin dört ülkesine dağılmış Kürt nüfusunun bulunduğu her ülkede tâbi tutulduğu baskı, ayrımcılık, ötekileştirme ve hatta yok sayma siyasetlerinin sonunun gelmesinde kuşkusuz ki Kürtlerin sürdürdükleri mücadele ve direncin de önemli bir payı var. Kürt halkının bu tip tutumlara maruz bırakılmasının en büyük sebebi ise kendilerine ait bir devletlerinin olmayışı kadar yaşadıkları ülkelerin demokratik ve insan haklarına duyarlı yönetimleri haiz olmayışıdır.
Özellikle Suriye’deki Baas diktatörlüğünün çöktüğü bu kritik süreç, sadece Kürtlerin değil, bölge halklarının da genel anlamda insani ve demokratik değerlere kavuşabileceği bir umudu vadetmekte. Bu değerlerin temel İslami değerlerden uzak olmadığı ise ortada.
Buna dair bir umudun yükseldiği şartlardan hareketle, bizler, İslami sorumluluğu haiz ve insan haklarına duyarlı taraflar olarak, Türkiye kadar bölge ülkelerinde yaşayan Kürtlerin ve diğer halkların barış ve kardeşlik içerisinde yaşama imkânının gerçekleşmesi için tüm bölge ülkelerine bu barış sürecinin desteklenmesi çağrısında bulunuyoruz.
Şimdiye kadar yaşananların acıları elbette ki önemli ama daha da önemli olan barışa dair umudumuz ve şimdi dikkat etmemiz gereken bu umudu öfkelerimize kurban kılmamak. Geçmişteki acılarımızı ve düşmanlıklarımızı bir kenara koyarak, sadece Türkiye’ye değil, bölgemize de barışı getirecek bu sürece destek vermek. Her ülkenin kendi iç şartlarına bağlı çözümleri birbirinden ayrı tutarak sadece barışa odaklanmak.
Kuşkusuz ki bu umut, özellikle de Kürtler açısından bir barış ve özgürleşme umududur. Bu umudu hayata geçirecek ve barışı mümkün kılacak olan ise öncelikle siyasal, kültürel ve hukuki hakların sağlanmasıdır. Siyasal haklar yerine göre federasyon, özerklik, eşit yurttaşlık veya yerel yönetimlerin güçlendirilmesi; kültürel haklar ise dilin resmi dil de olmak üzere her alanda kullanımı, bölge isimleri ve eğitim üzerindeki kısıtlamaların kaldırılması; hukuki haklar ise cezaevi şartlarının düzeltilmesi, haksız mahkumiyetlerin ve tutuklulukların kaldırılması, kapsamlı bir af çıkarılması, el konulan mülklerin sahiplerine iadesidir.
Dünya üzerindeki benzeri uygulamalar dan da hareketle, bu hakların anayasal bir güvenceye kavuşturulmasının gereği oldukça açıktır. Birçok meselenin zamanla daha da belirginleşeceği bu yolda yapılması gereken bir an önce ilk adımların atılması ve sürecin kısır iç siyasi çekişmelere maruz bırakılmamasıdır.
Ülkemiz, bölgemiz ve insanlık açısından çok önemli olan bu sürecin hayata geçirilmesi için tüm siyasi partileri ve sivil toplumu, ülkemizi maddi ve manevi açılardan yoksullaştıran ve bölge halklarını birbirine düşmanlaştıran bu sorunu aşmak için el ele vermeye çağırıyoruz.

BARIŞA ÇAĞRI
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

H24 Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin