MANEVİ KAMP
Sporcular, tribünlerdeki taşkınlıklara duyarsız kalabilme ve sahaya çıktıklarında da spora konsantre olabilmeleri için belirli bir süre kampa alınırlar. Tasavvufi ekolin üyeleri nefsini terbiye edebilmek ve halkın arasında Hakk’la beraber olabilmek adına kırk gün “Manevi Kampa” girerler. Ramazan Ay’ının son on gününde de Müslümanlar inzivaya çekilirler. İslâm’da Üç Aylar olarak bilinen Receb, Şaban ve Ramazan Ayları tam anlamıyla “Manevi Kamp” günleridir.
ÜÇ AYLAR KUTSALDIR
Bilgisayara format atmaya, otomobili rektefe etmeye, kronometreyi sıfırlamaya benzetilen Üç Aylar; Dirilme, direnme ve arınma aylarıdır. “Üç Ayları” en güzel şekilde değerlendirmek için Müslümanlara bir fırsat tanınmıştır. Osmanlı Devleti Bayrağını “Üç Hilâl” ile süslemiş, halkın dikkatini çekmiştir. Gönüller Sultanı Abdulkadir Geylâni (K.S.)’un “Receb tevbe, Şaban muhabbet, Ramazan da Hakk’a yakınlık ve kavuşma Ay’ıdır.” özdeyişi ile konumuza projektör tutmuştur.
ÜÇ AYLAR FIRSATTIR
Üç Aylar insanlar için yeniden derlenme ve toparlanma mevsimidir. Düşüncede, gönülde bir hamle dönemidir. Receb Ay’ında, Regaib Gecesi tevbe ve istiğfar ile kampın ilk basamağıdır. Cenab’ı Hakk dikkatlerimizi bu aylara çekerek biz kullarının daha diri, daha canlı kalmasını ve kulluk bilinciyle özümüze dönmemizi istiyor. Müslümanlar; Mevlid, Regaib, Beraat, Mirac, Kadir, Cuma, Bayram ve Pazartesi Gecelerinde “Maneviyat Alemine” büyük açılım yaparlar.
ÜÇ AYLAR DEĞERLİDİR
Örnek Rol Modelimiz Hazreti Muhammed (S.A.V.)’e bir kulak verelim; “Receb Ay’ının diğer aylar üzerine üstünlüğü, Kur’an’ın diğer kitaplar üzerine üstünlüğü gibidir. Şaban’ın diğer aylar üzerine üstünlüğü, benim diğer Peygamberler üzerine üstünlüğüm gibidir. Ramazan’ın diğer aylar üzerine üstünlüğü Allah’ın yarattıkları şeyler üzerine üstünlüğü gibidir.” Başka bir Hadis’i Şerif’te ise; “Receb Allah’ın Ay’ı, Şaban benim Ay’ım, Ramazan ise ümmetimin Ay’ıdır.” demişlerdir.
SAHABENİN ÜÇ AYLARI
Yeryüzü Yıldızları olarak tanımlanan, Sahabe’i Kiram Enes bin Malik (R.A.)’ın rivayetine göre, sahabelerin “Üç Aylar’da” sergiledikleri genel davranışları şöyle özetlemiştir.
1)– Devamlı ve çokça Kur’an’ı Kerim okur, “Salâtü Selâm” getirirlerdi.
2)– Esnafa olan borçlarını öder ve hesaplarını kapatırlardı.
3)– Zenginler zekatını hesaplar, yoksullara ve ihtiyaç sahiplerine dağıtırlardı.
4)– Hakimler, Valiler mahkümlerle görüşür, bazılarını af edip tahliye ederlerdi.
ÜÇ AYLAR VİZYONU1)– Kur’an’ı Kerim’e yönelmeli, günlük hayatımıza da uyarlamaya çalışmalıyız.
2)– Peygâmberimiz (S.A.V.)’i kendimize örnek rol model olarak almalıyız.
3)– Nafile ve kaza namazı kılmalı, yürekten ve gözyaşı ile dua etmeliyiz.
4)– Pazartesi, Perşembe Günleri ile Dolunay’ın 13-14-15. günleri oruç tutmalıyız.
5)– Her gün 100’er defa Salavat, İstiğfar, Lafza’i celal, Kelime’i tevhid’i tesbih etmeliyiz.
6)– Günah ve yanlışlarımıza pişmanlık duyarak kesin tevbe etmeliyiz.
7)– Her gün en az onbeş dakikamızı ilim öğrenmeye, bilinçlenmeye ayırmalıyız.
8)– Yetimlere yardım etmeli, başı okşanmalı, onlara özel ilgi göstermeliyiz.
9)– Hastaları, hısım ve akrabaları, kabirleri ve salih kişileri ziyaret etmeliyiz.
10)– Sürekli abdestli gezmeye, abdestli bulunmaya, abdestli yatmaya özen göstermeliyiz.
11)– İyilik, yardım ve sadaka ile Cehennem ateşinden uzaklaşmaya gayret etmeliyiz.
12)– Ailemize ve dostlarımızla “Üç Ayların” güzelliklerini tatlı bir dil ile anlatmalıyız.
Peygâmberimiz (S.A.V.) Diyor ki; “Ya Ali, senin aracılığın ile birisinin Müslüman olması, Dünya ve Dünya’nın içindekilerden daha değerlidir.”
