2024-2025: Mücadele ve Gerçeklerle Yüzleşme Dönemi
Mazlumların, Allah’tan başka gerçek bir destekçisi olmadığı bir dünyadayız. İslam’ı temsil ettiğini iddia eden bazı gruplar, maalesef İslam’ın özünden uzak, emperyalizmin taşeronluğunu yapar hale geldiler. Zafer sarhoşluğu ve boş iddialar, hakikatle bağını koparan bir anlayışı ortaya çıkardı.
Kendisini İslam adına tanımlayan ama aslında hiçbir şekilde İslam’la ilgisi olmayan yapılar, bölgedeki huzuru daha da bozmak için kullanılan araçlara dönüştü. Eski adıyla IŞİD ve benzeri gruplar, gerçekte Siyonizmin bölgedeki çıkarlarına hizmet eden birer ileri karakol olarak hareket etmektedir. Bu gruplar, İslam birliği hedefinden uzak, tamamen kaos ve bölünme yaratmaya yönelik bir stratejinin parçasıdır.
Merhum Necmettin Erbakan’ın yıllar önce ifade ettiği gerçekler, bugün birer birer ortaya çıkıyor. İslam coğrafyaları, siyasi ve ekonomik açıdan işgal edilip kaynakları talan edilirken, halklar çaresizliğe sürükleniyor. Filistin halkının direnişi, uluslararası düzeyde itibarsızlaştırılmaya çalışılırken, Gazze üzerindeki ambargo ve saldırılar Suriye üzerinden yapılan hamlelerle destekleniyor.
2024: Dünyanın Dengelerini Değiştiren Olaylar
2024 yılı, insanlık ve dünya tarihi açısından önemli gelişmelere sahne oldu. Tarihin en büyük sorunlarından biri olan Kudüs ve Filistin davası, “Aksa Tufanı Hareketi” çerçevesinde Siyonist planlarla etkin bir şekilde hedef alınarak katliamlar gerçekleştirildi.
TEKSAM Buluşmaları başladı
Toplumsal Ekonomik Kültürel Sosyal Araştırmalar merkezî bir düşünce olarak toplumun derdini dertlendi. Calistsylar, raporlar, projeleriyle 2025’te hedeflerini gerçekleştirecek.
Eyüpte 300 STK, Kanaat önderleri, İş insanın buluşmasıyla çalışmalarını başlattı.
Toplumsal Çöküş ve Şiddet Sarmalı
Çocuk istismarı, kadın cinayetleri ve şiddet vakaları toplumun vicdanında derin yaralar açmaya devam etti. Narin ve Rojin gibi kurbanlar, bu acı tablonun simgeleri haline geldi. Ailelerin ilgisizliği ve gençler arasındaki inanç boşluğu, özellikle Fatih’te yaşanan sapkın cinayetler gibi olayların artmasına neden oldu. Gençlik, artan uyuşturucu kullanımı ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle intihara sürüklenirken, toplumsal sorunlar giderek derinleşti.
Ortadoğu’daki Gelişmeler
Siyasal arenada Gazze’nin unutulması ve Hamas’a yönelik darbeler, Ortadoğu’daki dengeleri etkiledi. Bu süreçte, Suriye’de çakma bir “İslam devleti” kurulma girişimleri dikkat çekti.
Kürt Meselesi ve Siyasi Gelişmeler
Türkiye’de kayyum atamaları ve Demirtaş’ın partisi etrafında gelişen tartışmalar gündemi meşgul etti. Aynı zamanda, Öcalan’ın cezasının sonlandırılması ve Kürtlerin statüsü üzerine yapılan görüşmeler, yılın en önemli siyasi konularından biri oldu.
Suriyelilerin Dramı ve Suriye Kartı
Suriye, bugün İslam dünyasının en acılı noktalarından biri haline geldi. Suriyelilerin yaşadığı mağduriyetler, büyük göç dalgalarına ve insani krizlere yol açtı. Ancak bu krizler, sadece Suriyelilerin değil, tüm İslam coğrafyasının ortak sorunudur. Filistin davasına duyarsız kalan bazı kesimler, Suriye konusunda da kayıtsız kalmıştır. Bu durum, İslam dünyasında ciddi bir ahlaki ve insani sorunu gözler önüne sermektedir.
Siyonizme Karşı Mücadele
Siyonizm, bölgedeki emellerine ulaşmak için her türlü aracı kullanmaktadır. Bu süreçte, İslam’ı ve Müslümanları temsil ettiğini iddia eden bazı çevreler, emperyalist güçlerin çıkarlarına hizmet etmektedir. Geçmişte direnişin sembolü olan isimler ve hareketler, bugün etkisizleştirilmiş veya yanlış bir çizgiye kaydırılmış durumdadır.
Hizbullah’ın ve Hamas’ın liderleri katledildi. Bu cinayetler ihanetle yapıldı. Şehadet azizlere, ihanet alçaklara kaldı.
Sonuç ve Umut
Tarih boyunca zalimlerle mazlumların mücadelesi devam etmiştir. Hz. Musa’dan Selahaddin Eyyubi’ye, Erbakan Hoca’dan günümüzün direnişçilerine kadar birçok örnek, zalimlerin er ya da geç mağlup olduğunu göstermiştir. Bugün de bu mücadele, iman ve sabırla sürdürülecektir.
İnananlar için ümitsizlik yoktur. Allah’ın izniyle, mazlumların sesi yükselecek, sabredenler zaferle buluşacaktır. Sabır ve direniş, bu mücadelenin anahtarıdır. Dünya, ancak adalet ve hakkaniyetle bir gül bahçesine dönüşecektir.
