12 aşamadan geçerek 5 günde hazırlanıyor: Bitlis’in 650 yıllık geleneği
Bitlis’in son “Harik” ustası 27 yıldır mesleği tek başına sürdürüyor
BİTLİS’İN SON HARİK (YÖRESEL AYAKKABI) USTASI OLAN HAYDAR YILMAZ,
YÖRE HALKININ YÜZYILLARDIR KULLANDIĞI ANCAK SON YILLARDA KAYBOLMAYA YÜZ TUTAN EL SANATLARINDAN BİRİ OLAN HARİK SANATINI 28 YILDIR TEK BAŞINA SÜRDÜRMEYE ÇALIŞIYOR.
Bitlis’te 28 yıl önce başladığı Harik sanatını tek başına sürdüren Haydar Yılmaz, 12 aşamanın ardından 5 günde hazırladığı ayakkabıların bazen aylarca satılmasını bekliyor.
BİZDE KAYBOLAN HARİK SANATI İSPANYA’DA CAN BULDU
Bitlis’in Yöresel ayakkabısı olan Harik İspanya’nın Madrid kentinde yoğun bir şekilde satılıyor. Değişik renk ve desenlerle kaplanan tabanlıklar, yaz aylarında kullanılıyor.
Beş Minare Düşünce Akademisi Derneği Başkanı Serdar Durer’in gittiği Madrid şehrinde bir mağazada karşılaştığı Harik’in fotoğraflarını bizlerle paylaştı.
Durer, Harik’in İspanya’da yoğun bir şekilde atölyelerde yapıldığını, Türkiye’de ise kaybolmaya yüz tutmuş al sanatları arasında yer aldığını söyledi.
Durer ilk karşılaştığında şaşırdığını, bölgede gördüğü değerle İspanya’daki değeri karşılaştırdığını belirterek, “Bitlis’te Harik ustası Haydar Yılmaz tarafından ayakta tutulmaya çalışılan yöresel ayakkabı Harik’i İspanya’da görmek beni hem heyecanlandırdı, hem de üzdü” dedi.
Durer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir toplantıya katılmak üzere bulunduğum İspanya’nın Madrid kentinde sokakları dolaşırken, Harik gibi satılan ayakkabıları fark ettim. Biraz incelediğimde bizim oraların Harik sanatı olduğunu gördüm. Bizde kaybolmaya yüz tutan el sanatları arasında bulunan Harik, İspanyolların moda ayakkabısı olarak satılıyor. Değişik renk ve desenler üzerine dikiliyor. Hemen alıcıya teslim ediliyor” dedi.
Harik’in 600 yıllık bir geçmişinin olduğunu da hatırlatarak, “Bizde yıllarca Haydar Ustamız yaparken, elinden tutan da olmadı. Burada insanlar akın akın gelerek bu ayakkabıları alıyor. Yaz aylarında ortopedik olarak kullanılan ayakkabı serin tutma özelliği de var. Ayrıca atölyelerde bu ayakkabıları üretirken, yüzlerce kişiye de istihdam sağlamışlar” şeklinde konuştu.
Birçok hastalığa da iyi geldiği belirtilen harik’in geliştirilmesi halinde her evde üretilebilecek kolayca Pazar bulabilecek ve ekonomiye kazandırılacak sektör olduğunu ifade eden Durer, “Başta Romatizmal hastalıklar olmak üzere, mantar oluşumunu engelleyen, ayaklardaki ağrıları alan, terlemeyi önleyen ve birçok başka ayak rahatsızlığına iyi gelen Harik ile ilgili her evde en az bir Harik olsun. En azından bu işi bir kampanyaya dönüştürebilirsek, hem bu ustalarımıza bir katkı sağlamış oluruz, hem de bu kültürümüzü yaşatmış oluruz” diyerek sözlerini tamamladı.
Bitlis’in geleneksel el sanatlarından biri olan Harik, geçmişten günümüze uzanan bir miras olarak dikkat çekiyor. Harik yapımını 1997 yılında öğrenen ve o günden bu yana bu sanatı tek başına icra eden Haydar Yılmaz, ürünlerin yapımında kullanılan malzemelerden, her bir aşamanın titizliğine kadar sürecin ne kadar zahmetli olduğunu belirtti.
Yılmaz, Harik sanatının sadece görselliğiyle değil aynı zamanda el işçiliği gerektiren detaylı çalışmalarıyla da farklı olduğunu ifade etti.
”TALEBİ OLDUKÇA AZALMIŞ DURUMDA”
Yılmaz, Harik yapımının ustalık gerektirdiğini ve her bir detayın el emeğiyle şekillendiğini ifade ederek, “Harik yapmak sadece bir sanat değil, sabır ve emek gerektiren bir iştir. Her bir parça, özel teknikler kullanılarak elde ediliyor. Ancak bu sanatın satışında da büyük zorluklar var. Çünkü bu tür el sanatlarının talebi günümüzde oldukça azalmış durumda” dedi.
Bitlis’teki bu nadir el sanatını yaşatmaya ve gelecek nesillere aktarmaya kararlı olan Yılmaz, Harik yapımının sadece bir geçim kaynağı değil, aynı zamanda Bitlis’in kültürel mirasının korunmasına da katkı sağladığını belirtti.
Her yıl birkaç tane dışında el yapımı Hariklerin satışını yapmakta zorlandığını ifade eden Yılmaz, “Zahmetli bir süreç olsa da bu sanatı yaşatmak için mücadele ediyorum. Talep az olsa da harika işler ortaya çıkarabiliyoruz ve bu işteki ustalığımı her geçen gün geliştiriyorum” diye konuştu.
”HARİK GERÇEKTEN ZORLU BİR SANAT”
Haydar Yılmaz, Harik sanatının Bitlis’in kimliğinin bir parçası olduğunu ve bu geleneksel sanatın unutulmaması için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini de sözlerine ekledi. Keçi kılı, kendirden yapılan Harik’in zorlu 12 aşamadan geçerek 5 günde hazırlandığını ancak satışı için de bazen aylarca beklediğini belirten Haydar Yılmaz, Kültür ve Turizm Müdürlüğü bünyesindeki atölyesinde mesleği gelecek nesillere aktarmak için zaman zaman kurslar açtığını söyledi. Yılmaz, mesleğin geleceğe aktarılmasında pazar sorunu ve malzeme bulmakta yaşanan güçlüklerin etkili olduğunu da ifade ederek şunları söyledi:
“1997 yılında aldığım kursla Harik sanatına başladım. Mesleğe de 1998 yılından beri yani yaklaşık 26 yıldan beridir usta öğretici olarak devam ediyorum. Kültür ve Turizm Müdürlüğü içerisindeki atölyemde Harik üretmeye devam ediyorum. Harik, eski dönemlerde yöre halkının ellerinin altındaki keçi kılı ve kendirden oluşturduğu ve ayakkabı olarak yaklaşık 600 yıl kullandığı rivayet edilen bir türdür. Zaman zaman Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü ile Kültür ve Turizm Müdürlüğü bünyesinde kurslar açıyoruz. Fakat mesleğin zorlu olması, pazar ve malzeme sıkıntısından dolayı hiç kimse yapmak istemiyor. Harik gerçekten zorlu bir sanat. Bir ayakkabıyı üretirken, 12 zorlu aşamadan geçerek 5 günde yapabiliyorum. Yaparken bütün parmaklarım kemiklerime kadar ağrıyor. Özellikle ipini yaparken parmaklarımız yanıyor. Böylesi zorluklarla yaptığımız bir çift Harik’i maalesef ki satamıyoruz. Genelde Bitlis yöresi halkoyunları ekiplerinin kullandığı bir aksesuar. Zaten halkoyunları ekiplerinin siparişleri geldiğinde yapıyoruz. Harik için malzeme bulmakta da güçlük çekiyoruz. Keçi kılı olsun, kendir olsun. Bütün bu zorluklara rağmen 12 aşamadan geçen ve 5 günlük süreçte hazırlanan Harikleri satmak için de pazar sıkıntısı yaşıyoruz. Bu kadar emek verilerek hazırlanan bir ürünün bu kadar pazar sıkıntısı yaşaması da bir tezattır.”