1. Haberler
  2. Genel
  3. Enfal katliamı

Enfal katliamı

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Enfal Katliamı, Irak’ta 1986-1989 yılları arasında Saddam Hüseyin rejimi tarafından Kürtlere karşı yürütülen ve büyük ölçüde sivilleri hedef alan bir soykırım kampanyasıdır. “Enfal” kelimesi, Kur’an’daki savaş ganimetlerini konu alan bir surenin adıdır ve bu operasyona kod adı olarak verilmiştir.

Temel Bilgiler:

  • Tarih: Şubat 1986 – Eylül 1989 (Yoğun olarak 1988’de)
  • Yer: Irak Kürdistanı ve çevresi
  • Failler: Saddam Hüseyin’in Baas Partisi rejimi, liderliğini Ali Hasan el-Mecid (“Kimyasal Ali” olarak da bilinir) yapmıştır.
  • Hedef: Öncelikli olarak Kürt siviller, ancak diğer azınlıklar da etkilenmiştir.
  • Tahmini Kurban Sayısı: Kaynaklara göre değişmekle birlikte yaklaşık 50.000 ila 182.000 Kürt sivilin öldürüldüğü tahmin edilmektedir. Binlerce insan da kaybolmuştur.
  • Yöntemler:
  • Kimyasal silah kullanımı (Halepçe katliamı en bilinen örneğidir).
  • Toplu infazlar ve diri diri gömme.
  • Köylerin ve yerleşim yerlerinin sistematik olarak yıkılması.
  • Zorla yerinden etme ve toplama kamplarına gönderme.
  • Kadın, çocuk ve yaşlılar dahil ayrım gözetmeksizin sivilleri hedef alma.
  • Besin ambargoları ve yerleşim yerlerinin yakılması gibi yöntemlerle yaşam koşullarının yok edilmesi.
  • Sonuçlar:
  • Büyük sayıda sivil kaybı.
  • Binlerce köy ve kasabanın haritadan silinmesi.
  • Kürt kültürünün ve kimliğinin yok edilmeye çalışılması.
  • Bölgede derin travma ve kalıcı yaralar.

Uluslararası Tepkiler ve Hukuki Süreç:

Enfal Katliamı, uluslararası toplum tarafından büyük ölçüde kınanmıştır. Saddam Hüseyin ve Ali Hasan el-Mecid, insanlığa karşı suçlar ve soykırım suçlamasıyla yargılanmış ve idam edilmişlerdir.

Önemi:

Enfal Katliamı, 20. yüzyılın sonlarında yaşanan en büyük insanlık trajedilerinden biridir. Kürt halkının tarihinde derin bir yara bırakmış ve hafızalarda canlılığını korumaktadır. Her yıl katliamın yıldönümünde kurbanlar anılmakta ve adalet talebi dile getirilmektedir.

“Enfal” Kelimesinin Anlamı ve Bağlamı:

“Enfal” kelimesi Arapça’da “savaş ganimetleri” anlamına gelir. Saddam rejimi bu dini terimi, Kürtlere karşı yürüttüğü imha ve yağma operasyonuna kod adı olarak vermiştir. Bu kullanım, dini bir kavramın siyasi ve askeri amaçlarla manipüle edilmesinin acı bir örneğidir.

Enfal Katliamı, sadece bir askeri operasyon değil, Kürt halkının varlığını hedef alan sistematik bir soykırım girişimidir. Unutulmaması ve faillerinin hesap vermesi, insanlık vicdanı için önemli bir gerekliliktir.

Binlerce Kürt köyünden arta kalan taş yığını toprağa gömüldü. Bu köylerde yaşamın olmadığını kanıtlamak, işi sağlama almak için köy mezarlıkları bile yok edildi.  Irak hükümeti şöyle düşünmekteydi: Kürdistan olmazsa onun üzerinde baskı kurmaya da gerek kalmayacaktı. “Nihai Çözüm,” Kürdistan’ı insanı, doğası, evleri, köyleriyle tarihe gömmekti.  Enfal’de genç, yaşlı, kadın, erkek ve çocuk demeden 182 bin Kürt katledildi, 4 bin 500 köy yakılıp yıkıldı, 1 milyondan fazla insan mülteci durumuna düştü; ama Kürdistan tarihe gömülmedi.

  Enfal, 14 Nisan 2008 yılında Irak ve Kürdistan Bölgesi parlamentoları tarafından “soykırım” olarak kabul edildi ve 14 Nisan da Enfal kurbanlarını anma günü olarak kabul edildi. 2008’den beri her 14 Nisan haftası, tüm hafta boyunca Enfal kurbanları anılır. Bu hafta, tüm Kürdistan’da Enfal kurbanları siyahlar giyilerek anılacak. Sevdiklerinin bir mezar taşına sahip olabilen “şanslı” Kürtler mezarlıklarda, sevdiklerinden arta kalan hiçbir şey olmayanlar, isimsiz mezar taşlarında, tüm isimsiz ölüler adına ağlayacak, yas tutacaklar.

Aradan geçen 37 yıla rağmen, bugün bile dul kadınlar, babasız çocuklar, çocukları katledilen analar sevdiklerinin resimlerini göstererek onların akıbetini soracaklar.  Enfal’den kurtulanlar için yaşama devam etmek kolay olmadı. Enfal çocuklarından biri olan Sirwe, Enfal sırasında 14 yaşındaydı. Yedi kardeşi ölürken o hayatta kaldı. Çünkü Caş kuvvetlerinden birinin üyesi onlara acımıştı ve Sirwe’ye ya kardeşlerinle ölümü seç ya da kardeşlerinle gitmezsen seni hayatta bırakacağım demişti.

Sirwe, IFA kamyonlarından indirilen kardeşleri ile gitmedi. Kardeşleri ölüme götürüldü. Sirwe, şu anda ABD’de yaşıyor, kardeşleri götürüldüğünde sesini yükseltmediği ve onlarla gitmediği için hala kendisine kızıyor. 

Sürekli çığlık atıyor, sinir nöbetleri geçiriyor, tedavisi yıllardır devam ediyor.  Sık sık helikopterleri, Arapça bağıran askerleri ve IFA kamyonlarını hatırlıyor. Şöyle dile getiriyor o günü: “Güzel bir bahar mevsimiydi ama gökten sanki kan yağdığını hissediyordunuz. Güneşe baktığınızda o gün büyük bir felaketin yaşanacağını sanki anlıyordunuz.” Sirwe ve yüzbinlerce Kürt için 14 Nisan 1988 başka hiçbir güne benzemiyor. Sirwe’nin sözü ile bitirelim: “Her yıl o gün dünya karanlık, rüzgarlı ve korkunçtur.”

Enfal katliamı
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

H24 Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin