1. Haberler
  2. Genel
  3. HÜDA PAR’ın Kürt çalıştayında ne konuşulanlar

HÜDA PAR’ın Kürt çalıştayında ne konuşulanlar

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
HÜDA-PAR’ın gerçekleştirdiği Kürt sorunu çalıştayındaki İslami detaylar ve cumhuriyet karşıtı ifadeler dikkat çekti: ‘Devlet adına Şeyh Said’den özür dilensin’

 

Diyarbakır’da HÜDA PAR tarafından düzenlenen “Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı” sona erdi. Çalıştayda, Kürt sorununun çözümüne dair İslami vurguların öne çıktığı bir sonuç bildirgesi yayımlandı. Bildirgede, cumhuriyetin Kürt halkına yönelik “inkar ve asimilasyon” getirdiği öne sürülürken, çözümün ancak İslami değerler ve adalet temelinde mümkün olacağı savunuldu.

‘Kemalist ideoloji Kürt halkını yok saydı’

Çalıştayın açılışında konuşan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Kürt meselesinin yüz yıldır çözüm beklediğini belirterek, “Kemalist resmi ideolojinin dayatmaları neticesinde ortaya çıkan ve bugüne kadar yüz binlerce insanın ölümüne ve büyük acıların yaşanmasına yol açan silahın ve şiddetin Kürt meselesi için bir çözüm enstrümanı olmadığı bilakis bu yöntemin Kürtlerin sahip olduğu beşeri ve siyasi gücü kriminalize ettiği ortaya çıkmıştır” dedi.

Yapıcıoğlu, Kürtlerin Türklerle tarihsel birlikteliğine dair İslami vurgular yaparak, “1071’de Malazgirt’teki birliktelik ile Anadolu’nun fetih kapıları açıldı. 1915’teki birliktelik ile Çanakkale Boğazı ve Anadolu’nun kapıları Batılı emperyalistlere kapatıldı. Kürtler kiracı veya mülteci değil, bu vatanın sahibi ve devletin kurucu halklarındandır” ifadelerini kullandı.

‘Kürt sorunu İslami değerlerle çözülmeli’

Çalıştayda katılımcılar, Kürt meselesinin sadece bir “asayiş veya terör” meselesi olmadığını, tarihi, siyasi, hukuki, sosyolojik, ekonomik, bölgesel ve uluslararası boyutları olan çok yönlü bir mesele olduğunu söyledi. Bildirgede, “Kürtlerin hak talepleri ve hassasiyetleri dikkate alınmadan yüzyılların oluşturduğu sorunları çözmek mümkün değildir. Bu hassasiyetlerin başında İslam gelir ve İslamî değerlere aykırı hiçbir çözüm modeli Kürt halkı nezdinde karşılık bulmayacaktır” denildi.

‘Anayasa değişmeli yeni anayasa hazırlanmalı’

Bildirgede, Kürt meselesinin kaynağını oluşturan “Kemalist zihniyetin ürünü olan darbe anayasasının” değiştirilmesi ve eşit vatandaşlık temelinde yeni bir anayasa hazırlanması gerektiği savunuldu. Ayrıca, Kürtçenin anayasal güvenceye kavuşturulması, anadilde eğitimin önündeki engellerin kaldırılması ve Kürtlerin varlığının anayasada güvence altına alınması talep edildi.

‘Şeyh Said’den devlet adına özür dilensin’

Bildirgede Şeyh Said gibi isimlerden devlet adına özür dilenmesi ve mezar yerlerinin ivedilikle açıklanması çağrısında bulunuldu. Ayrıca, Millî Eğitim Bakanlığı’nın tarih ve edebiyat kitaplarını yeniden yazması, Kürtlerin ve Türklerin Malazgirt, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı gibi kritik süreçlerdeki tarihsel birlikteliklerinin sahih bir şekilde yeniden yazılması istendi.

Etkinlikte Şeyh Said gibi isimlerden “devlet adına özür dilenmesi ve mezar yerlerinin ivedilikle açıklanması” çağrısında bulunuldu. Ayrıca, Milli Eğitim Bakanlığı’nın tarih ve edebiyat kitaplarını yeniden yazması, Kürtlerin ve Türklerin Malazgirt, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı gibi kritik süreçlerdeki tarihsel birlikteliklerinin sahih bir şekilde yeniden ele alınması talep edildi.

Kayserili ilahiyatçı Mehmet Göktaş da çalıştayda yaptığı konuşmada, devletin yalnızca özür dilemesinin yeterli olmadığını, geçmişte yapılanları açıkça kabul etmesi gerektiğini savundu. Göktaş, Şeyh Said’in idamına gönderme yaparak, “Bir Şeyh Said’in, bir de onu şehit edenlerin fotoğraflarını alıp bakın, kim İngilizlere benziyor? Özür dilemek yetmez, çıkıp ‘biz hainlik yaptık’ deyin” ifadelerini kullandı.

‘Ulus devlet anlayışı terk edilmeli’

HÜDA PAR, ulus devlet anlayışının terk edilmesi gerektiğini öne sürerek, “Ulusçu resmi ideolojinin inkâr ve asimilasyon politikaları tamamen terk edilmelidir. Ayrımcılığın sonlandırılması için yasal ve anayasal düzenlemeler yapılmalı, temel hak ve hürriyetler hiçbir şarta bağlanmamalı ve pazarlık konusu yapılmamalıdır” ifadelerine yer verdi.

‘Kürtler İslam’ın asli unsurlarındandır’

Bildirgede, Kürtlerin İslam’ın ilk yıllarında İslam’la şereflendiği ve İslam ümmetinin asli bir unsuru haline geldiği belirtilerek, “Kürtler, İslam’ın mukaddes beldelerinin muhafızlığını üstlenmiştir. Bağrından nice kahraman, âlim, mücahit ve lider çıkarmış olan Kürtler, ümmetin en zor zamanlarında büyük sorumluluklar yüklenmiş ve büyük bedeller ödemiş bir kavimdir” denildi.

‘Ankara’nın saadeti Diyarbakır’ın huzuruna bağlıdır’

Bildirgede, “Ankara’nın saadeti, Diyarbakır’ın huzuruna bağlıdır” ifadesiyle, Kürt meselesinin çözümünün Türkiye’nin geleceği için hayati öneme sahip olduğu ifade edildi. Çözümsüzlüğün gelecek nesillerin heba olmasına sebep olacağı savunularak, “barış ve adalet temelinde yeni bir yüzyılın birlikte inşa edilmesi” çağrısı yapıldı. Bu ifade aynı zamanda Diyarbakır’ın görmezden gelindiği bir süreçte Ankara’nın da “saadet yüzü göremeyeceği” şeklinde yorumlandı.

HÜDA PAR, Sykes-Picot sınırlarının sembolik hale getirilmesini önererek, Kürtler arasındaki insani, ekonomik ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğini savundu. Bildirgede, “Kürtleri birbirinden ayıran Skyes-Picot sınırları sembolik hale getirilmeli; insani, ekonomik, kültürel, sosyal ilişkilerin geliştirilmesi ve sılayı rahim hukukunun yerine getirilebilmesi için gerekli bütün kolaylıklar sağlanmalıdır” denildi.

‘Çözüm İslami değerlerle mümkün’

Çalıştayda, Kürt meselesinin çözümü için İslami değerlerin merkeze alınması gerektiği iddia edildi. Bildirgede, “Kürt meselesinin çözümü ancak ulus devlet paradigmasının ve ırkçı/kavmiyetçi bakışın terk edilmesi suretiyle mümkün olabilir. Devlet, çözüm için bu iradeyi ortaya koymalıdır. Meselenin adalet temelinde çözümü, insani ve İslami bakış açısı ve tarihi tecrübelerden istifade edilerek mümkün olabilir” ifadelerine yer verildi.

Aynı tarihlerde farklı bir çalıştay

HÜDA-PAR’ın gerçekleştirdiği etkinliğe denk gelen günlerde yine benzer bir içerikle, katılımcılar arasında AKP’li ve eski HDP’li yöneticilerin de olduğu III. Kürt Forumu gerçekleştirildi

Hak İnisiyatifi tarafından düzenlenen III. Kürt Forumu, 15-16 Şubat 2025 tarihlerinde Diyarbakır Sanayi Odası’nda gerçekleştirildi. Forum, Kürt meselesinin hak ve adalet ekseninde çözümüne yönelik farklı toplumsal kesimlerden temsilcilerin katılımıyla yapıldı.

İlki 1992’de Ankara’da, ikincisi ise 2012’de İznik’te düzenlenen forumun üçüncü buluşmasında, Kürt meselesinin tarihsel süreci, günümüzdeki değişimler, İslami kesimin konuya yaklaşımı ve güncel siyasal gelişmeler ele alındı. Katılımcılar, çözüm sürecinin kapalı kapılar ardında yürütülmesine tepki gösterirken, sürecin toplumsallaştırılması ve şeffaf yürütülmesi gerektiğini ifade etti. Çözüm önerilerinde İslami vurgular yine dikkat çekti. 

Sonuç bildirgesinde, kayyım uygulamalarının son bulması, anadilinde eğitim hakkının anayasal güvenceye alınması ve demokratik temsiliyetin güçlendirilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, şiddetin siyaset aracı olmaktan çıkması ve tüm tarafların barış sürecine açık, adil bir şekilde dahil edilmesi çağrısı yapıldı.

Hak İnisiyatifi, toplumsal barışın kalıcı hale gelmesi için sivil toplum kuruluşlarının sürece dahil edilmesi gerektiğini belirterek, mevcut politikaların halk nezdinde güvensizlik yarattığını ifade etti. Forumda, Kürt meselesinin çözümünün sadece Kürt halkının haklarına kavuşmasıyla sınırlı olmadığı, aynı zamanda Türkiye’nin ve bölgenin demokratikleşmesi açısından da kritik önemde olduğu belirtildi.

HÜDA PAR’ın Kürt çalıştayında ne konuşulanlar
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

H24 Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin