Türkiye’de “Öğretmenler Günü” ilk defa, 7.Cumhurbaşkanı General Kenan Evren’in emirleri gereği, Mustafa Kemal Atatürk’ün Doğumunun 100.Yılı nedeniyle ve Atatürk’ün 24.Kasım.1928 Tarihinde, yazı tahtası karşısında “İlk Mekteplerin Açılış” gününe de denk getirilerek 24.Kasım.1981 Günü, bütün okullarda törenlerle kutlandı. Öğretmenlerin o güne kadar yakalarına taktıkları “Yanan Bir Mum” rozeti yerine “Avuç İçinde Öğrenci” sembolüne dönüştürüldü. “Liberal Tüketim Toplumu Mühendisleri” bugünü fırsata çevirerek öğrencilerin, öğretmenlerine hediye almalarını teşvik ettiler, cazip hale getirdiler. Bazı öğretmenler ise hediyeleşmenin organizesini bizzat üstlendiler. Hediyeleri, çeşitli nedenlerle kabul etmeyen duyarlı öğretmenler, meslektaşları tarafından kınandılar.
ÖĞRETMENLİK KUTSALDIR
Hazreti Muhammed (S.A.V.)’in bir Hadis’i Şerif’inde “Ben, muallim olarak gönderildim. Beni Rabb’im terbiye etti ve ne güzel etti.” İfadesi öğretmenlik mesleğine kudsiyet vermiştir. Ayrıca, “Ya öğreten ol, ya öğrenen ol, ya dinleyici ol, ya da onları sevenlerden ol, sakın beşincisi olma helâk olursun.” Söylemiştir. İlk terbiye edici Rabb sıfatı olan Cenab’ı Allah’tır. Büyük Melek Cebrail (A.S.), Peygâmber (S.A.V.), Ebeveyn ve Mürşid’i Kâmiller de birer öğretmendir. Hadis’i Şerif’te, öğretmenliğin önemine dikkat çekilmiştir; “Ümmetimden iki sınıf vardır. Onlar iyi olduklarında toplum iyi olur. Onlar kötü olduklarında toplum bozulur. Bunlar; Yöneticiler ve Öğretmenlerdir.”
ŞUURLU ÖĞRETMEN
Olaylardan ibret alan, hikmetle konuşan, diğergâm sahibi ve salih nesillerin yetiştirilmesi ancak güzel ahlâk ve maneviyata öncelik veren şuurlu öğretmenlerin ellerinde şekillenir. Kula kulluk etmeyen, aklını kiraya vermeyen, kınanmaktan korkmayan, zihniyetleri sorgulayan, yanlışları düzeltmeye çalışan, temel hak ve özgürlükleri koruyan, çevresinde dürüst ve güvenilir olarak anılan, tarihi köklerinden beslenen, söz ve davranışlarında tutarlı ve idealist öğretmene “Şuurlu Öğretmen” denir.
ÖRNEK EĞİTİM MODELİ
Örnek Rol Modeli Hazreti Muhammed (S.A.V.)’in eğitim modelleri şöyle sıralanabilir:1)– ÖRGÜN EĞİTİM: Suffe Parasız Yatılı Erkek Okulu (Plânlı, programlı, disiplinli, motiveli ve süreli eğitim alan kimsesiz, genç, fakir, bekar bu öğrencilerden komutan, vali, yönetici ve öğretmen atandı.)
2)– YAYGIN EĞİTİM: Halk Eğitimi (Komşu, mahalle, çevre, işyeri, fuar, panayır, festival ve miting)
3)– ÖZEL EĞİTİM: Ehl’i Beyt Eğitimi, Darul Erkam Sohbetleri (Aile, dost, arkadaş, hısım ve akrabalar)
ÇAĞLARÜSTÜ EĞİTİM YÖNTEMİ
Hazreti Muhammed (S.A.V.)’in eğitim yöntemleri aşağıda ana hatlarıyla verilmiştir.01)- Göstererek, yaparak ve yaşayarak öğretim. (Dramatizasyon ve laboratuvar çalışmaları)
02)- Basitten-kolaydan, karmaşığa-zora doğru (Tedrici, sürekli, aşama-aşama) anlatım.
03)- Anlatımda itidale (ölçülü, dengeli) dikkat etmek ve kişiyi usandırmamak.
04)- Ayrım gözetmeksizin, muhataplarına değer vermek. İltifat etmek veya ödüllendirmek.
05)- Muhatabına sevgi ve şefkatle yaklaşmak ve bunu da göstermek.
06)- Olaylar karşısında olumlu yaklaşmak. İyi niyetli olmak. Sabırlı olmak.
07)- Soru – Cevap uygulamasını gerçekleştirmek. (Sorarak ve sordurarak)
08)- Açıklamayı benzetmeyle, örnek vermeyle ve kıyas gösterme ile pekiştirmek.
09)- Konuşurken jest-mimik ve vücut dilini iyi kullanmak. (Diksiyon)
10)- Konuyu açıklarken herhangi bir zemine gerekli geometrik şekiller ve çizimler yapmak.
11)- Söylediklerinin önemine vurgu yapmak. (Ses tonlaması ve duruşunu değiştirmek)
12)- Bazen anlatımlarda tekrarlara yer vermek. (İki, üç hatta dört kez peşpeşe tekrarlamak)
13)- Muhatabını, yerine göre dokunma ile etkilemek. (Dizine, eline, omuzuna, başına dokunmak)
14)- Bazı konuşmalara dikkat çekmek ve etkinlik katmak için, ant olsun ile başlamak.
15)- Dinleyicileri birbirine şahit tutarak katılımlarını sağlamak. (Katılımcılık, aidiyet kazandırmak)
16)- Kişiyi değişik düşünce açılımlarına yönlendirmek. (Fikir jimnastiği, beyin fırtınası, alternatif düşünce)
17)- Kişinin düzeyine, kapasitesine uygun olarak konuşmak. (Kişinin aklına göre hitap etmek)
18)- Kıssa, menkıbe ve fıkra ile mesajını desteklemek. (İbret almak, ders çıkarmak)
