İsrail Devleti’nin ilk başbakanı
Kendisi, aynı zamanda İsrail Devleti’nin kurucusu olarak da kabul edilir ve 14 Mayıs 1948’de İsrail Bağımsızlık Bildirgesi’ni okumuştur.
Ben-Gurion’un eğitim geçmişi ile ilgili olarak, özellikle Osmanlı İmparatorluğu döneminde İstanbul’da hukuk eğitimi aldığı bilinmektedir. Bu dönemde, gelecekte İsrail’in ikinci cumhurbaşkanı olacak olan Yitzhak Ben-Zvi ile birlikte İstanbul Üniversitesi’nde öğrenim görmüştür.
David Ben-Gurion, Birinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesi ve Osmanlı Devleti’nin savaşa girmesi üzerine sınır dışı edilmiştir (kaçmaktan ziyade sürgün edilmiştir).
İşte bunun temel nedenleri:
Siyonist Faaliyetleri
Ben-Gurion, koyu bir Siyonist ve sosyalist idi. Amacı, o dönemde Osmanlı toprağı olan Filistin’de Yahudiler için bir vatan kurmaktı.
1914 yılında savaşın başlamasıyla birlikte Osmanlı otoriteleri, Filistin’de ve İstanbul’da bulunan, Siyonist hareketin liderleri olarak gördükleri kişilere karşı sert önlemler almaya başladı.
Ben-Gurion ve yakın arkadaşı Yitzhak Ben-Zvi (İsrail’in ikinci cumhurbaşkanı) Kudüs’te siyasetle uğraşırken 1915 yılında dönemin 4. Ordu Komutanı Cemal Paşa tarafından tutuklandı ve ardından sınır dışı edildi.
Savaş Ortamı ve Şüpheli Durumu
Savaş koşulları altında, Osmanlı yönetimi Siyonist liderlerin ve onların örgütlenmelerinin devletin güvenliği için tehdit oluşturabileceği ve düşman devletlerle işbirliği yapabileceği şüphesiyle hareket etti.
Ben-Gurion, sürgün edildiği tarihte aslında Osmanlı vatandaşı olmak için mücadele vermiş ve bu vatandaşlığı almıştı. Hatta Cemal Paşa’ya, Osmanlı saflarında savaşmak üzere Musevilerden oluşan bir birlik kurma teklifinde bile bulunmuştu, ancak bu teklif reddedilmişti.
Sınır dışı edilme emri, Ben-Gurion’un siyonist faaliyetlerinin Osmanlı yönetimince artık tolere edilemeyeceği anlamına geliyordu.
Ben-Gurion, sınır dışı edildikten sonra (çoğu Siyonist gibi) Mısır’a (o zaman İngiliz hâkimiyetinde) gitti ve oradan da Amerika Birleşik Devletleri’ne geçerek siyasi çalışmalarına devam etti. Daha sonra I. Dünya Savaşı’nda İngiliz ordusuna bağlı Yahudi Lejyonu’na katılarak Filistin cephesinde Osmanlı Devleti’ne karşı mücadele etti.




