Suriyede iç savaşın tohumları ekiliyordu. Kardeş kanı dökülecek, milyonlar göç edecek, on binler eğe sularında boğulacaktı. Tarihi eserler yağmalanacak, şehirler yok edilecek ve kıyamete kadar devam edecek mezhep savaşı başlayacaktı. Suriye, Siyonist varlığın parlementosu olan Knesset in büyük duvarındaki bop haritasının tam merkezindeydi. Bir tarafta tescilli zalim Esed, diğer tarafta siyasi şuurdan uzak ve kullanılmaya müsait bir halk… Uluslararası istihbarat birimleri devredeydi, çok kan dökülecekti. Bölge boşaltılacak ve İsrail’in işgaline hazır hale getirilecekti.
Aslında iki devlet tek millet olan en uzun sınır komşumuzun bu hazin durumu her bir vicdan ehlini düşündürürken hayatını ümmetin meselesine adamış ERBAKAN Hocamızın vekili,sırdaşı ve yakın dostu Mustafa KAMALAK Hocamızında asli gündemiydi. Bu müşfik lider Suriye’ye gitmeli ve yöneticilerini uyarmalıydı. Ancak içeride ve dışarıda bir takım engellemeler vardı. Çalışma arkadaşlarına sordu; “Erbakan hocamız hayatta olsaydı Suriye’ye gider miydi gitmez miydi?” Tamamının cevabı evet giderdi oldu. Talimat verdi hazırlıklar yapıldı. Değerli heyetiyle birlikte Şam’a varıldı. Esedle görüşüldü. Görüşmede; Halkını öldürme siyasi tutukları hapisten çıkar,muhaliflerle bir araya gel,uzlaş diye tavsiyede bulundu. Ve ekledi; Asıl amacımız, Ortadoğu ve İslam aleminde barışın sağlanmasıdır. Yabancıların, Batılıların müdahalesini önlemektir. Bu amaçla ziyarette bulunduk. Akan kanın durdurulması için oraya gittiklerini anlatan Kamalak hoca, sözlerine şöyle devam etti: “Irak’ta işlenen katliamların yaşanmaması için gittik. Biliyorsunuz, ABD, Irak’a girdiği vakit demokrasi getireceklerdi. Adalet getireceklerdi, insan hakları ve özgürlük getireceklerdi. Sonucu hepimizi biliyoruz. Bir milyon 500 bin insan öldürüldü. Irak fiilen bölündü, aynı katliamların Suriye’de yaşanmaması bizim temennimizdir. “Kamalak Hoca, Esed’le görüşmelerini ise şöyle aktardı: “Ekip olarak şunu söyledik: Dış müdahaleler sadece askeri biçimde olmamaktadır. Aynı zamanda, siyasi olarak yapılmaktadır. Bunun önlenmesi için de sadece tedbir alınması yetmez. Muhalefetin yolunun açılması gerektiğini ifade ettik. Bu münasebetle muhalefetin mecliste bulunması gerektiğini vurguladık. Muhalefetin diğer bir unsurunun medya olduğunu açık bir şekilde dile getirdik.
Bu muhteşem görüşmeden sonra Suriye baş müftüsü ve İslam dünyasının tanıdıgı en önemli ilim adamlarından olan Prof Dr Ramazan ELBUTİ ile de birer görüşme gerçekleştirildi. Hemen hepsi bu görüşmelerden inanılmaz mutlu olmuşlardı.

Heyet Türkiye’ye döndüğünde bir linç kampanyası başlatılmıştı. Adeta Suriye ziyaretinde Bop projesine neden çomak sokuyorsunuz deniliyordu. İçerden ve dışarıdan Esedçi yaftasını, hakaret ve iftiraları vakarlı bir şekilde karşıladı her zaman ki gibi sabretti. Müthiş bir aile ve devlet terbiyesi almış KAMALAK Hocamız; “Zaman en güzel müfessirdir” diye gelişen olayları tefsir etmesi için zamana bıraktı.

11 nisanda 2025’te gerçekleştirilen “Antalya Diplomasi Formunda” konuşan
ve halen Columbia Üniversitesi’nde Earth Institute başkanı olan Profesör Jeffrey Sachs: Beşar Esad’ı devirme kararı İsrail’den çıktı, İsrail’in bölgedeki savaşlarının en büyük faili 14 yıldır ABD’dir
Bu savaş 2011 baharında Esad’ı devirmek için Başkan Obama’nın verdiği bir emirle başladı. Bu programın bir adı da vardı: Operation Timber Sycamore. ABD bu bölgedeki diğer ülkelerle birlikte isyancıları eğitti. Şu anda iktidarı ele geçirenler de dahil olmak üzere rejimi devirmek için özellikle cihadcıları eğitti.
Ve bugün hepimizin bildiği üzere Cihatçı ve dünya siyonizmine göbekten bağlı bir yapının Suriyede iktidara getirildiğini görmekteyiz.
KAMALAK hocamızın Suriye için dediklerinin harfiyen gerçekleşmiş olması onun meselelere Allahın nuruyla baktığını gösterir. “Müminin ferasetinden korkun çünkü O, Allahın nuruyla bakar” (Hadis)
Temennimiz ve duamız o dur ki; Teşkilatımızın manevi babası olan bu muhterem büyüğümüzden bizlerin, teşkilatımızın ve tüm Türkiye’nin daha fazla istifade etmesidir.
Bilvesile kendisine en kalbi sevgi ve hürmetlerimi sunar, Cenab-ı Haktan hayırlı uzun ömürler dilerim.
Ö.Mert
17 Nisan 2025