DENGELİ YAŞAMAK
İslâm Dini’nin bir amacı da insanların, Dünya ve Ahiret dengesini kurarak iki dünya saadetine ulaşmalarıdır. Eskiden taksilerin arka camına, işyerlerinin uygun duvarına “Huzur İslâm’dadır” levhası yazılır ve Dünya için Ahireti, Ahiret için de Dünya’yı terk etme anlamında, dengeli yaşamanın önemine vurgu yapılırdı. Ağır iklim koşullarında, zalim idarecilerin mengenesinde, yoksullukla cedelleşen insanların dengeli yaşayışları bugün tarih sayfalarına “Asr’ı Saadet Dönemi” diye yazılmıştır. Sağlıkta dengeli beslenme, külfet nimet dengesi, bisikleti sürme dengesi, istikrarı koruma dengesi, kuşların uçuş dengesi konumuza somut örnek teşkil eder.
DÜNYA HAYATI
Günümüz Dünya yaşamı o kadar cazibeli hale gelmiştir ki, akarsuyun girdabındaki yüzücü gibi insanlar çırpınmakta, feryat etmektedir. Konforlu yaşama duygusu, lüks konut ve lüks araba sevdası amaç haline dönüşünce, dünyevileşme ve seküler yaşam tarzı insanlarda bunalım, stres, depresyon, şizofreni, şiddet, boşanma, intihar ve benzeri olayları çoğaltmıştır. “Allah nimetinin eserini kulunun üzerinde görmek ister. Kolaylaştırın zorlaştırmayın, korkutmayın müjdeleyin.” Hadis’i Şerif’leri günümüzde maalesef istismar edilmiştir. Allah’a ve Resulü’ne tam teslim olmuş şuurlu Müslümanın bir tek amacı vardır, Allah’ın hoşuna gitmek ve beğenisini kazanmak.
AHİRET HAYATI
Tefekkür etmek bin yıllık nafile ibadetten üstündür. Çevremizdeki varlıklar ve yaşadığımız olaylar konusunda araştırıcı olmak, hikmetlerine kafa yormak bizim Ahiret inancımızı pekiştirecektir. Ana rahmindeki bir çocuğun beslenmesi, hava alması, gelişmesi ve dışarıda cereyan eden yaşamı bilmeyişi Ahiret inancına örnek olabilir. Ahiretle ilgili bütün bilgiler Kur’an’ı Kerim ve Hadis’i Şerif’lerde açıklığa kavuşturulmuştur. Allah’ın ve Ahiretin varlığı taklidi yöntemlerle, kulaktan duyma bilgilerle algılamak biraz zor olacaktır. Şehevi arzular, Şeytan’ın vesveseleri, Ahirete gidip de gelen var mı? Allah’ı gören var mı? soruları insanın iman etmesine engel olur.
DENGE SANATI
Az da olsa sürekli yapılan işler daha kıymetlidir. Dengeli yaşam, insanı canlı tutar, gaflete düşürmez. Dengede kalmak bir sanattır. Öğrencinin sınava hazırlanması sürekli olur. Sürekli damlayan su granit veya mermeri deler. Yağmur toprağa rahmet olur, aşırı yağış sele dönüşür felaket getirir. İlaç kullanımında bütün drajeler birden yutulmaz. “Kafam almıyor. Ben beceremem.” diyen İslâm Hukukçusu İbni Hacer El-Askâlâni okulundan köyüne dönerken uğradığı bir mağaranın tavanından sızan damlaların sert taşı deldiğini görünce “Benim kafam taştan daha sert, daha kalın olamaz.” dedi ve döneminin tanınmış bilginleri arasına girdi.
KIRMIZI ÇİZGİ
İbadetler rant, mal, konum, saygı, şöhret için değil, Allah’ın emrini yerine getirmek, Allah’ın hoşuna gitmek için ihlasla yapılmalıdır. İsteyerek, severek, beğenilerek, hevesle, aşkla ve iyi niyetle yapılan ibadetler ancak geçerlilik kazanır. Azda veya çokta aşırılık kırmızı çizgiyi aşmaya neden olabilir. Bedenen zayıf kişiler ruhsatı, güçlü ve yetenekli olanlar azimeti tercih ederler. Müslümanların örnek rol modeli Hazreti Muhammed (S.A.V.) “Farz olmayan amelden gücünüz yettiği kadar yüklenin. Çünkü amelin hayırlısı devamlı olanıdır, az bile olsa.” söylemiştir. İbadetler gösteriş, riya ve çıkardan uzak olarak bir aya, bir haftaya ve bir güne sığdırılamaz.
KUTSAL UYARI
Kasas Suresi, 77.Ayet: “Allah’ın sana verdiğinden O’nun yolunda harcayarak ahiret yurdunu ara ama dünyadan da nasibini unutma. Allah’ın sana ihsan ettiği gibi, sen de insanlara iyilik et.”
Enam Suresi, 32.Ayet: “Bu dünya hayatı bir oyundan, eğlenceden ve geçici bir zevkten başka bir şey değildir; ama ahiret hayatı Allah’a karşı sorumluluklarının bilincinde olanlar için çok daha güzeldir. Öyleyse aklınızı kullanmaz mısınız.”