1916’da yapılan Sykes-Picot Anlaşması ile gizlice planlanan coğrafyayı bölme planı, Lozan anlaşması, Osmanlı İmparatorluğu’nun Filistin’den çekilmesiyle, 11 Aralık 1917 günü Kudüs’e giren İngiliz komutan Edmund Allenby’nin, Salahaddîn Eyyûbî’nin kabrini tekmeleyerek “Kalk, biz geldik!” “Sen Kudüs’ü Hıristiyanlardan geri aldın, ama bak, biz tekrar döndük!”
Mart 2024 seçimlerinden sonra, Ortadoğu’da mısır ve İsrail’le normallesen hükümet, Evet 2025 Türkiye yüzyılı formatında AKP’nin seçimlerde kullandığı Türkiye yüzyılı slogan ve afişlerini hatırlayalım.
Maalesef Trump’ın da Amerika’da seçimi kazanması tekrar Ortadoğu’nun başına bir bela olarak büyük bir musibet olarak bir şımarık ve Bir zalimin seçilmesi siyonizme hizmetkar olduğu gerçeğidir.
Suriye’deki terörist ilan edilen el nusracı katil şara (golani) ve ekibi bugün devlet başkanı olmuştur. Bir rüya gibi inanılmaz güç ama gerçek çünkü Siyonizm ve emperyalizm ellerindeki kozlarıyla ve dünyadaki güçleriyle bunu başarmışlardır.
Gafil ve sarhoş narkozlu siyonist mücahitler halen bunu anlamamıştır, anlayamazlar çünkü bu karakterdeki molozlar ancak onlara verildiği kadar bilgi ve irade sahibidirler. Çünkü onların yerine işbirlikçi şeyhler, reisler, gavslar, kriptolu ağabeyleri düşünmektedir zaten.
Aksa Tufanı ile birlikte başlayan bir var olma ve siyonizme ciddi bir tokat olan bu operasyon halen anlaşılamamış halen idrak edilememiştir.
Evet Aksa Tufanı bir operasyondu ve yüz binlere yakın mazlum ve masum insanların çocukların kadınların şehit olduğu şehirlerin enkaz altında kaldığı bir operasyonun sonucunda gazze’nin boşaltılması ve bu mazlum mağdur insanların yalnız bırakıldığı Filistin davası Gazzedeki Yiğitler İslam ümmetinden ümitlerini kesmişlerdir .
Ümmet utanmadan hamaset yapmıştır, ticari ve istihbari olarak direnişin ve Hamas’ın liderlerine suikastlerle lojistik destek vermişlerdir.
Bu kutlu direnişte direnişin cephe komutanları ve liderleri hatta Haniye, Nasrallah, Sinvar, Reisi, gibi Liderleri kahpece sinsice suikastlerle şehit edilmiştir, evet şehit ve şehadet direniş ve Zafer bunlar Şubat ayına özel olması gereken yüzyıllardır gelen bir kronolojidir ne mutlu bir şehitlere ve bu önderlere ve bu yol göstericilere!…
Zelil perişan ve o kadar da Alçak Siyonizm ve zalimler işbirlikçilerine gelirsek esirlere ve insanlara nasıl davrandıkları Ayan ve beyandır Hamasın 2 yıla yakındır elinde tuttuğu esirleri yapmış olduğu muamele İslami ve insani boyutta incelenmeli ve test haline getirilip Nobel Barış ödülü bile verilmelidir.
Yahudiye asla güven yoktur asla sözünde durmaz asla merhameti yoktur çünkü peygamberini kesen bir topluluk kardeşini kesen bir topluluk iftira atan bir topluluk ve Allah’ın lanetini getirdiği ve topluluktur
Evet bütün bunların sonucunda Siyonizm ve netanyahu bu süreçte tam köşe sıkıştırılmış müslümanlar tarafından değil ama Avrupa’daki vicdan sahipleri ve insanlık arasında bir suçlu bir katliam yapan soykırım yapan bir katil olarak yargılanmak üzereyken, maalesef sam amca ve netanyahu ipini tutan sahipleri Müslüman ülkelerin liderleri ile birlikte Suriye Kartını oynadılar ve Netenyahu’yu bir anda kurtardılar ve Lübnan cephesi’nde Gazze cephesinde 1bir metre ileri gidemeyen siyonist askerlere ve iç dinamiklerine bir nebze dönüp zaman kazanmak için bu hamleleri yaptılar.
Suriye’de bunlar yapılırken Türkiye’nin de korktuğu ypg, sdg terör örgütleri diye rahatsız ettikleri Kürtlerin Suriye’de şara versiyonu angaje olması noktasında ve 40 yıl önce birileri tarafından kurulan örgüt ve 2000 yılında ABD eliyle Türkiye’ye teslim edilen Öcalan yaş hakkı bağlamında tam da bu günler için cezaevinde tutuyordu!
Daha önce birkaç kez barış’la ilgili adımlar atılsa da maalesef hepsi askıda kalmıştı bunların içinde, Bizim için en önemli olan 54 Erbakan hükümetinin Öcalan ve PKK ile 5 adet mektup yazışması ve PKK’nın kendini Lav etmesi, sınırların dışına gitmesi ve huzurun istikrarın gelişmesi noktasındaki mutabakattı maalesef bunu istemeyen dış güçler hem Erbakan hükümetine Post modern darbe yaptılar , Apo’ya Suriye’de Rusya’da olmak üzere iki adet suikast ile operasyon yaptılar en sonunda Kenya’da ay tutuklanarak Türkiye’ye iadeli ve şartlı teslim edilmişti .
2016’daki görüşmelerde ise AKP ile HDP arasındaki barış görüşmeleri her zaman biraraya girmesi ile birlikte bir iklim değişikliği olmuştu bu oluşuma en fazla karşı çıkan Cenap ülkücü tabanlı derin Türk milliyetçileri yedi ve sol kesim CHP’si Atatürkçüleriydi ve her ne kadar hükümet bu işi karşı taraf engelini dese de maalesef bitmesini istemeyen kesimler bu işe çomak soktu ve sonrasında hendekler, 6 – 8 Ekim olayları vesaireler Türkiye geneli 30 yıl geriye gitti.
Evet şimdi Türkiye yüz yılı zamanı, kayyumların gazeteci senarist yazar baro başkanları siyasi partili liderlerini milletvekillerini tutuklamak ile milletimizin gündemi her gün değişiyor akıllarda şu sorular kalıyor sormadan geçemeyeceğim!
Ahmet Türk gibi bir belediye başkanı ve siyasetçi sırrı süreyya Önder gibi, bir Türk sinemacı senarist ve gündemi meşgul eden bir yapısı Hdp’den vesaire partilerindeki Arap ve Kürt olmayan kadın eş başkanlar ve eşlerinin baron olduğu gerçekleri ?
Kayyumlara rağmen Gıkını çıkarmayan dem partililer ülkücü Türkçe kardeşliği sahte barışı maalesef gözden kaçmıyor?
Evet Barış güzel bir şeydir savaştan daha iyidir kaostan her zaman iyidir, barışı istemeyen art niyetlidir kötü niyetlidir.
Bir yandan Barış istenirken bir yandan da kayyumlar atayarak insanları suçlu ve suçsuz Adalet mekanizmasının karar verdiği bir olay olduğu için hapislere atılması terörle mücadele vurgusu her gün yapılması, Barış dili değil de barış’ı bozan bir dil olduğu ortadadır!
Ortadoğu ve coğrafya da ihh ve benzeri 300 STK yardım ayaklarıyla cirit atıyorlar. Ülkenin güya imarı ve yarası derdine girmişler gibi gozukselerde planlama uzun metrajlı film seneryosu deniliyor.
saadet Partisi sesi çıkmaz ve konuşacak mecali yok, HÜDA-PAR ise bu aralar açılım ve panellerle bizde burdayiz deselerde, Akp ye aşk sözlerinden öteye bir cozumleri yoktur. PKK gibi muhatap alınmak istesede nafile…
Cumhurbaşkanı’nın ve AK Parti’nin bu olay ile ilgili herhangi bir iyimser barışçıl olaya dahil olma gibi bir seracami maalesef gözükmemektedir.
Tamamıyla bu süreci başlatan bu süreçte rol alan süreci kontrol altında tutan MHP’nin genel başkanı devlet bahçelidir.
Devlet Bahçeli’nin de bir aya yakındır ekranlardan uzak hasta olması hatta durumunun ne olduğu ile ilgili her ne kadar açıklama yapılsa da soru işaretlerinin olduğu, hatta felç olduğu sağlık durumunun iyi olmadığı kulislerde bilgilerin olduğu söylenmektedir
Kriptolu Milliyetçi söylemleri ile ön plana çıkan Zafer Partisi liderinin tutuklanması susturulması için mi yoksa süreçle ilgili ve ileride nelerin planlandığı şüpheleri mi?
Süreçle ilgili geniş tabanlı bir Kürt federasyonu mu ?
Bölgesel Bir tehlike mi sağlamlaştırılıp sorunların giderilmesi mi yoksa tamamıyla Bop’un bir parçası olarak bir mesele mi ?
Halen bunu net bir şekilde bize anlatacak bir siyasi bir hukuki bir İslami analizci maalesef yok Şara gibi teröristlerin reis olduğu Suriye’de mazlum abdi’nin devasa insan güçlü, ordusu ve teçhizatlı yetişmiş askerleriyle ne planlanmaktadır?
burada oluşacak yeni hükümet halen net bir şekilde Birliği sağlayamamaktadır .
Anlaşamadıkları hadiseler nelerdir en önemlisi dürzülerin bağımsızlık ilan ettiği ve hamisi oldukları İsrail’in himayesinde beklenen Suriye’nin dörde bölünmesi gibi planlar yavaş yavaş ayyuka çıkmaktadır.
Evet Barış Barış Barış
Savaşsız kavgasız bir coğrafya yaşanabilir bir Türkiye yeni bir dünya hedefi idealleri yolunda inşallah Allah’ın yardımı ile gafletten uyanılır ve bunlar gerçekleşir.
Vesselam