1. Haberler
  2. Genel
  3. Türkiye’nin Gazze ve Suriye sınavı

Türkiye’nin Gazze ve Suriye sınavı

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Gazze ile başlayalım…

İşgalci israil, 15 Ocak 2025 tarihinde HAMAS ile yaptığı ateşkes anlaşması nedeniyle 15 ay süren soykırıma da ara vermiş bulunuyor. Soykırıma ara verdiğini söylememizin nedeni, esir değişiminin tamamlanmasının ardından israilin kaldığı yerden soykırıma devam edeceğine dair dünya kamuoyunun duyduğu endişedir. Çünkü israil bugüne kadar hem BM ve hem de Uluslararası Adalet Divanı gibi kurumların bütün kararlarını çiğnediği gibi, verdiği sözleri de hiçbir zaman tutmamıştır.

Ülkeler de soykırımcının yanında ve karşısında olanlar diye ikiye ayrıldılar. ABD ve diğer malum ülkeler başından beri bütün imkânlarıyla soykırımcının yanında – hizmetinde yer alırken, İslam ülkeleri de birkaçı dışında çok kötü bir sınav verdiler. Bunlardan Türkiye her ne kadar söylenmesi gereken sözlerin hepsini söylediyse dahi, bir kısım ticaret ehli israile olan ihracatını sürdürdü. Ceyhan Boru Hattı üzerinden kesintisiz petrol sevkiyatıyla da soykırımcıya can simidi oldu. Bunun içindir ki, yetkililerin ihracatı kestiklerine dair iddiaları kamuoyu tarafından inandırıcı bulunmadı. Bu arada siyonistleşen tüccarların suç ortaklığına da şahit olduk.

Şimdi dünya kamuoyu geçici de olsa ateşkesin sağlanmasına henüz sevinememişken, Trump, dünyayı şoka sokan bir açıklama yaptı. Bombalarla yok edemedikleri Gazzelileri oradan çıkaracaklarını ve komşu Arap ülkelerinin de onları almak zorunda olduklarını söyledi. Görünen o ki, Trump, diğer bazı İslam ülkelerini de bu “hizmete” dâhil edebilir. Örneğin, onlardan da Gazzelileri ikna etme “hizmetini” bekleyebilir.

Soykırımcı israil, ABD ve diğer müttefiklerinin Filistin ile yetinmedikleri ve Türkiye’nin de doğrudan hedeflerden biri olduğu biliniyorken, evvelemirde yapılması gereken şey, iç barışın adalet temelinde sağlanması ve bölge ülkeleriyle de meşru ortak çıkarlarda buluşmalarıdır.

Suriye’ye gelince…

Suriye’nin bütünlüğü, Türkiye’nin de bütünlüğünün bir bakıma garantisidir. Ancak bunun kadar önemli olan diğer bir nokta da her iki ülkenin vatandaşlarının kanında ellerinin olmasıdır. Türkiye’nin yakın zamana kadarki inkâr politikaları ve Suriye’nin de Kürtleri kimlikten bile mahrum bırakmış olması, bu Müslüman halkların kadim kardeşliğinde bir fetret dönemi oluşturdu. Emperyalistlerin çıkarlarını Kürtlerin meşru taleplerinin önüne geçiren yapıların kirli emellerini akamete uğratmaları da ancak adil oldukları ölçüde gerçekleşecektir. Bunu daha açık söylemek gerekirse, “kardeş” dedikleri Kürtlerin haklarını layıkıyla iade etmektir. Ki bu, Müslüman olmanın da insan olmanın da gereğidir.

Sonuç olarak, Trump, iddia ettiği gibi Gazzelileri yerinden etmeye girişirmi ve giriştiği takdirde başarılı olur mu? Suriye’deki üssünü korumaya ve kendi emrindeki YPG’yi de desteklemeye devam eder mi? Ülkelerimizdeki istikrarsızlığın kalıcılığı emperyalistlerin politikalarının bir parçası olduğuna göre, bundan sonraki adımları da o doğrultuda olacaktır. Böylece kendilerince soykırımcı israilin hem güvenliğini ve hem de işgale dayalı yayılmacılığını sağlamış olacaklardır.

Bütün olayları göz önünde bulundurduğumuzda, bizlerin gerek bölge ülkeleri ve gerekse bölge halkları olarak bu sınavı kaybetmemek için tek bir seçeneğimiz var: Adaleti kuşanıp, onurumuzla karşı koymak… Ve Orta Doğu’yu cehenneme çevirme tehdidinde bulunan Trump’un ateşinde yanmamak için birer İbrahim olmak…

Türkiye’nin Gazze ve Suriye sınavı
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

H24 Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin