Hamas, İslami Cihad ve FHKC’den ortak açıklama: Gazze üzerinde ‘yabancı vesayeti’ kabul etmiyoruz.
Hamas, İslami Cihad ve Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC), yayımladıkları ortak açıklamada, Gazze üzerindeki herhangi bir ‘yabancı vesayeti’ reddettiklerini bildirdi.
Hamas, İslami Cihad ve Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC), yayımladıkları ortak açıklamada, Gazze üzerindeki herhangi bir ‘yabancı vesayeti’ reddettiklerini bildirdi.
Hamas, İslami Cihad ve Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC), yayımladıkları ortak açıklamada Gazze’nin yönetimiyle ilgili dikkat çeken bir mesaj verdi.
Gruplar, Gazze üzerinde herhangi bir ‘yabancı vesayet’ veya dış müdahale girişimini kesin bir dille reddettiklerini duyurdu. Açıklamada, Gazze’nin yönetiminin tamamen Filistinlilerin iç meselesi olduğu vurgulandı.
Hamas, İslami Cihad ve FHKC’nin ortak açıklaması şu şekilde:
“İmha savaşını durdurma ve sonlandırma anlaşmasının ilk aşamasının duyurulması ışığında, büyük halkımızın büyük kitlelerine, özellikle Gazze halkına saygı ve takdirlerimizi iletiyoruz.
Direnişçilerin ve tüm halkımızın kararlılığı, yerinden etme ve kökünü kazıma planlarını boşa çıkarmış, ölümsüz bir kararlılık ve meydan okuma dersi kaydetmiştir.
Yerinden edilmiş halkımızın Gazze’ye dönüşünün görkemli görüntüleri, zorunlu göçü reddeden bir halkın iradesini temsil ediyor.
Düşmanın yıkıcı makinesine karşı dimdik duran, onun moralini bozan, nitelikli operasyonlarıyla ona ağır kayıplar verdiren direnişin kahramanlığını kutluyoruz.
Yemen, Lübnan, İran İslam Cumhuriyeti ve Irak’taki destek cephelerini gurur ve takdirle selamlıyoruz. Yemen, Lübnan, İran ve Irak halkımızın ve direnişimizin yanında yer aldılar ve Kudüs ve Mescid-i Aksa yolunda şehit verdiler.
Kardeş arabulucuların (Mısır, Katar, Türkiye) ve bu yolda destek veren herkesin sarf ettiği muazzam çabalar için derin takdirlerimizi sunuyoruz.
Amerikan tarafına ve tüm arabuluculara, işgalcilerin anlaşmanın tüm maddelerine bağlı kalmasını sağlamak için baskı yapmaya devam etmeleri çağrısında bulunuyoruz.
Halkımızın yanında yer alan, eşi benzeri görülmemiş küresel dayanışma hareketini büyük bir takdirle karşılıyoruz.
İşgalcilerin müzakere sürecini baltalama ve anlaşmayı bozma yönündeki ısrarlı girişimlerine rağmen, Filistin müzakere heyeti, imha savaşını durdurma yönündeki halkımızın taleplerine odaklanmıştır.
Filistin müzakere heyeti şimdiye kadar bu sürecin ilk aşamasını hayata geçirmek konusunda anlaşmaya vardı.
Vardığımız nokta, işgalcilerin siyasi ve güvenlik planlarının başarısızlığı, yerinden etme ve köklerinden sökme hedeflerinin başarısızlığıdır.
Elde ettiğimiz kazanım, halkımızın çektiği acılara son vermek ve yüzlerce kahraman kadın ve erkek tutsağınızı işgal hapishanelerinden kurtarmak yönünde kısmi bir başarıdır.
Tüm kadın ve erkek tutukluların ve ulusal tutuklu hareketinin liderlerinin serbest bırakılması için büyük ve yoğun çaba sarf ettik.
Düşman, her zamanki gibi, çok sayıda esirin serbest bırakılmasını engelledi. Buna rağmen, imha savaşını sona erdirecek şekilde anlaşmayı uygulamaya devam etme kararı aldık.
Halkımıza ve tutuklu ailelerine, tüm tutukluların serbest bırakılması konusunun ulusal önceliklerimizin en başında yer almaya devam edeceğine söz veriyoruz.
Tüm güçler ve kesimlerle birleşik bir ulusal siyasi yola çıkmak için birlik ve beraberlik çağrımızı yineliyoruz. Ateşkesin ardından atılacak bir sonraki adım için acil ve kapsamlı bir ulusal toplantı düzenlemek amacıyla Mısır’ın cömert çabalarıyla işbirliği içinde çalışıyoruz.
Herhangi bir yabancı vesayetin kesinlikle reddedildiğini vurguluyoruz.
Gazze Şeridi’ndeki yönetim biçiminin ve kurumlarının çalışma esaslarının belirlenmesinin, halkımızın unsurları tarafından belirlenen bir iç Filistin meselesi olduğunu vurguluyoruz.
Bu kritik tarihi anda şehitlerimize, tutsaklarımıza, yaralılarımıza ve direnişçilerimize olan bağlılığımızı yeniliyoruz.
Halkımızın topraklarına, vatanlarına, kutsal mekanlarına ve onuruna ilişkin haklarına olan sarsılmaz bağlılığımızı teyit ediyoruz.
İşgalin kaldırılması, kendi kaderini tayin hakkı ve başkenti Kudüs olan bağımsız, tam egemen bir devletin kurulması başta olmak üzere tüm haklarımızı elde edene kadar her türlü direnişi sürdürmekte ısrarcı olduğumuzu vurguluyoruz.”
