İBRET ALMAK / H24 Makale Mehmet Ali BİÇER
Örgün ve yaygın eğitimin içerisinde mutlaka edinilen bilgilerin uygulamaya konulması
gerekir ki, amaçlanan eğitim gerçekleşmiş olsun. Yoksa tek başına “buz üzerinde yazı
yazmaya” benzeyen yalın bir öğretim kalır geriye. Hazreti Muhammed (S.A.V.)’in “Ya Rabbi
faydasız ilimden sana sığınırım.” Sözünün hikmeti burada gizlenmiştir. Uygulamaya
konulmayan bilgi ise faydasız bir ilimdir.
İBRET EĞİTİMİ
Uygulamalı her ders laboratuvarda yapılır. Yaşantımız da bizim için birer laboratuvardır.
Nasıl ki, okullarda beden eğitimi, güzel sanatlar, fizik ve kimya çalışmaları için laboratuvar
varsa, güzel ahlakın üzerimize yansıması da bizler için hep birer uygulamalı ders olmalıdır.
Yoksa o insana, “Ele verir talkını (telkini, öğüdü) kendi yutar salkımı.” atasözü hatırlatılır.
Kur’an’ı Kerim’de Kıssalar, evliya menkıbeleri ibret alınması için anlatılır. Yaşanan veya
duyulan olaylardan ibret almak, kolay ve ucuz öğrenmenin yöntemidir.
PEYNİR GEMİSİ
Eski Adana Valisi Şair Ziya Paşa’nın dediği gibi “Kişinin lafına bakılmaz, aynasıdır
işi.” Özdeyişi ister istemez karşımıza çıkıyor. Konuşurken mangalda kül bırakmayan,
problemlere teorik çözüm üreten ve ahkam kesen bazı kişilere, “haydi işin başına geçelim,
taşın altına elimizi koyalım” dediğinizde etrafınıza bir bakmanız yeterli olacaktır. İnsanların bir
özelliği de bahane üretmektir. Bahanecinin bahaneleri bitmez, tükenmezdir. Atalarımız,
“Lafla peynir gemisi yürümez. Bekâra kadın boşamak kolay olur.” dememişler miydi?
Uygulamasız, laboratuvarsız ders edinenler ise genelde ah, vah, tüh ve keşke sözcüklerini
de maalesef sıkca kullanır olacaklardır.
HAL ve GİDİŞ
Tasavvufi hayatta insanın sözüne değil, davranışlarına önem vermesinin asıl nedeni
işte bu yaklaşımdır. Asr’ı Saadet Dönemi Mekke’de “Hılful Fudul Derneği” faaliyetlerinde
yaşanan çilelerde, üç yıl süren Ekonomik ve sosyal boykotta, 450 kilometrelik Hicret
yolculuğunda, savaşta hendek kazarak (Uzunluk: 6km. Derinlik: 4m. Genişlik: 5m.) ezilmiş
yoksul ve mazlumların imdadına koşan, uygulamalı dersler olmuştur. Halimiz ve gidişatımız,
Vahiyle gelen emirler projektöründe dosdoğru olmalıdır.
İBRET ALMAK MARİFETTİR
Uygulamalı dersin gerçekleşebilmesi için, elbette insanın belirli bir aşamadan geçmesi
gerekir. Akıl sahipleri, en önce sorunlarını enine boyuna beyin süzgecinden bir güzel eleyip
kalbe indirmelidir. Kalb Allah’ın evidir. Cenab’ı Allah yere göğe sığmaz, kulunun kalbine
sığar. İnsan kalbin verdiği doğru ve isabetli kararları kendi davranışlarında gösterecektir.
Tarihten bir şekilde ibret alamayanlar, hüsranla yüzyüze gelmeye devam edeceklerdir.
Tarihte görülen uygulamalarda hep ibret alanlar kazanmıştır.
ÜRPEREN KÂLB
“İnsanlar helâk oldu, ancak alimler kurtuldu. Alimler de helak oldu ancak, ilmiyle amel
edenler kurtuldu. İlmiyle amel edenler de helak oldu, ancak ihlas sahibi olanlar kurtuldu. İhlas
sahibi olanlar da büyük bir tehlike içindedirler.” Hadis’i Şerif’ini es geçemeyiz. Çünkü,
Cenab’ı Allah’ın Ol emriyle bütün sorunlar çözülür, bize de gerek duyulmazdı. Örnek rol
Modelimiz Hazreti Muhammed (S.A.V.) “Ürpermeyen Kâlbden Allah’a sığınırım.” şeklinde
dua etmiştir. Ürperen kâlbe sahip olanlar, olayların hikmetini tefekkür eder ve ders çıkarır,
bunu da günlük yaşantısına uygular.
KUTSAL MESAJ
Kur’an’ı Kerim, Casiye Suresi: 23.Ayet’i Celile: Nefsinin arzusunu İlâh edinen, Allah’ın;
halini bildiği için saptırdığı ve kulağını ve kalbini mühürlediği, gözüne de perde çektiği kimseyi
gördün mü? Şimdi onu Allah’tan başka kim doğru yola eriştirebilir? Halâ düşünüp ibret
almayacak mısınız? (Diyanet İşleri Başkanlığı Meali)
ibret Almak
