İSLAMİ HAREKET ENGELLENEMEZ
6 Eylül 1980 Cumartesi günü öğleden sonra, Konya Merkez Nalçacı Meydanı’nı inleten “İslâmi
Hareket Engellenemez” diye bir slogân vardı. Terörist Irkçı İsrail Parlamentosu’nun Kudüs’ü Başkent ilân
etmesini protesto eden mücahidler “Kudüs’ü Kurtarma Mitingi” gerçekleştirdi. Bu onurlu ve organizeli
muhteşem miting, Siyonistler ile işbirlikçilerinin yüreklerine kor ateş gibi düştü. Kuklalardan oluşan bir grup ajan provokatör ise kışkırtıcılık yaparak kirli emellerine ulaşmak istediler.
KUVVETLİLERİN DARBESİ
Millî Görüş Lideri Mücahid Prof.Dr. Necmeddin Erbakan (Rahmetullâhi Aleyh)’in öncülüğünde
dimağlara ve yüreklere kazınan “İslâmi Hareket Engellenemez” slogânına cansuyu olmaması ve çığ gibi
büyümemesi, hatta üzerine beton dökülmesi adına, “Kudüs’ü Kurtarma Mitingi’nden” altı gün sonra
“Silahlı Kuvvetler” darbe yaparak yönetime el koydular. Algıcı trollerin “Bu kış komünizm gelecek”
aldatmacası ve korkutması ile yapılan manevi baskılar meyvesini verdi.
ILIMLI İSLÂM PROJESİ
12 Eylül 1980 Darbesi sonrasında “Derenin taşı ile, derenin kuşunu vurmak” deyimine dört elle
sarılanlar “Ilımlı İslâm Projesi’nin” temellerini atarak, sapla samanı birbirine karıştırmışlar, bir plân
çerçevesinde algı ve manipülasyon çalışması yürütmüşlerdir. Örneğin; Harama Besmele çekmek, zinadan
sonra gusül abdesti almak, içki masasında yalnız meze yemek, tesettür ve sakalı aksesuar olarak
kullanmak, toplumsal yanlışlara seyirci kalmak ve benzer davranışlar.
ILIMLI İSLÂM NEDİR?
Allah’a, Meleklere, Peygâmberlere, Kaza ve kadere, hayr ve şerre inandım diyeceksin. Namaz, Oruç,
Zekât, Hac, tesbihat benzeri ibadetleri canın isterse yerine getireceksin. Ancak; İslam’ın ekonomik, sosyal,
kültürel, siyasal söylemlerini asla irdelemeyecek ve istemeyeceksin. İslam Dini’ni yalnız beyninde, kâlbinde
ve evinde hapsedecek yaşam tarzı olarak görmeyeceksin. Hazreti Muhammed’i (S.A.V.) kendine örnek rol
model almayacaksın. Bilgi için; h24hbr.com Sitemizde “Ilımlı İslâm Nedir?” Makalemizi okuyunuz.
İSLÂMİ HAREKET NEDİR?
Prof.Dr. Necmeddin Erbakan’ın tarifiyle; “Herhangi bir kimse Malazgirt’te Alpaslan olup inanışının
şahlanışını yaşamadan, Kosova’da, Niğbolu’da bir kılıç olup parlamadan, Ulubatlı Hasan olup İstanbul’u
fethetmeden, Sultan Fatih olup atını denize sürmeden, Kanuni olup şanlı orduları ile Avrupa’nın içlerine
yürümeden, Seyit Çavuş olup 250 kiloluk mermiyi ‘Ya Allah’ deyip namluya sürmeden, Sakarya’nın
siperlerine girmeden ve Kıbrıs’ta düşman tahkimatının arasından geçmeden Millî Görüş’ün ne olduğunu
anlayamaz”
İSLÂMİ HAREKETİN DÜŞMANLARI
Çağdaş ve modern Firavunlar, Nemrutlar, Ebu Lehebler, beyinleri iğdiş edilmiş ahmaklar ve
mankurtlar, kâlbleri karartılmış ve katılaşmış vicdansızlar, nefsine ve konforuna öncelik tanıyan Şeytanın
işbirlikçisi münafıklar, şahsiyetini kiraya vermiş kimliksizler bilerek veya bilmeyerek İslâmi Hareketin
düşmanı olmuşlardır. İslâmi Hareketin en büyük düşmanı küresel emperyalizmin kuklacısı Irkçı
Siyonizm’dir.
İSLÂM’IN BEŞ HEDEFİ
Kıyamet Günü’ne kadar, İslâm Dini’nin topluma yönelik “5 Hedefi” vardır.
1)- Yaşama güvenliği (İşkence yapılamaz, insanı öldürene de kısas uygulanır.)
2)- Mal- mülk emniyeti (Taşınır, taşınmaz servet gasp edilmez, zarar verilmez)
3)- Akıl ve ruh sağlığı (Alkol, uyuşturucu, aşırılık, algı, manipülasyon yasaktır.)
4)- Neslin korunması (Porno, flört, eşcinsellik, livata, zina, muta evliliği yoktur.)
5)- İnanç özgürlüğü (Tam anlamıyla inanç özgürlüğü sağlanır, zorlama olmaz.)
YAŞANMIŞ SOMUT ÖRNEK
İnanç özgürlüğünün sağlandığı, hukuki üstünlüğün korunduğu, toplumsal sözleşmenin var olduğu
ortamlar “Huzur Kaynağı” olacaktır. Bunun en somut ve en güzel örneği, Hazreti Muhammed (S.A.V.)’in
gerçekleştirdiği Medine Sözleşmesidir. 47 Maddeyi içeren, 18 Kabilenin oluşturduğu Müslüman, Müşrik,
Hristiyan, Yahudi ve putperest inanca sahip liderler bu sözleşmeyi imzaladılar. Sözleşmede; Adalet, eşitlik,
özgürlük, çok hukukluluk ve düşmanlara karşı ortak savunma yer aldı.
LAİKLİK TARİF EDİLMELİ
Yasada tarif edilmeyen ve eylem içermeyen durumlar suç sayılmaz. Yürürlükte olan Anayasa ve
yasalarda “Laiklik Nedir?” tarifi bulunmamaktadır. Çağdaş demokratik anlayışın bir gereği olarak “Laiklik
İlkesi” çeşitli düşünce sahiplerinden oluşan “Laiklik Kurultayı” ile tarif edilmeli, istismarcı yobazların da
önüne geçilmelidir. İnsanların kutuplaşması topluma huzur getirmeyecektir.