Her yıl Ramazan ayının son cuma günü yapılan Dünya Kudüs günü etkinliği yapılıyor.
Kudüs ve Aksa Dostları Geleneksel bir eylem haline gelen yürüyüş ve protestolarını tekrar ettiler.
İstanbul’da Dünya Kudüs Günü yürüyüşü:
ABD ve İsrail’le savaşan direniş hareketlerinin bayrakları yan yana taşındı
Ramazan’ın son Cuması anılan Dünya Kudüs Günü’nde İstanbul’da görkemli bir yürüyüş düzenlendi.
Ramazan’ın son Cuması anılan Dünya Kudüs Günü’nde İstanbul’da görkemli bir yürüyüş düzenlendi.
Dünya Kudüs Günü Platformu tarafından organize edilen Dünya Kudüs Günü yürüyüşünde Türk, Filistin, Hamas, Hizbullah ve Ensarullah bayrakları yan yana taşındı.
Fatih Camii’nden Saraçhane’ye yürüyen kalabalık, burada basın açıklaması gerçekleştirdi. Büyük Şeytan Amerika ve Siyonist İsrail’le mücadelede ümmetin birliğinin önemine değinildi.
Dünya Kudüs Günü Platformu adına konuşan Serdar Duman, Aksa Tufanı’nın yeni bir takvim sistemi meydana getirdiğini dile getirdi. Duman, “Artık çocuklarımıza Aksa Tufanı öncesi, Aksa Tufanı sonrası diye anlatacağız. Aksa Tufanı, İslam coğrafyasının bağımsızlığı için tarihsel bir kırılma noktasıdır” dedi. Serdar Duman hükümete çağrı yaparak Filistin imtihanında sınıfta kalındığını, Türkiye-İsrail ilişkilerinin acilen kesilmesi gerektiğini kaydetti.
Duman, “TÜSİAD’ı ve MÜSİAD’ı ile İsrail’le ticaret hileli yollarla devam ediyor. Azerbaycan petrolü bizim topraklarımız üzerinden İsrail’e akıyor. İncirlik ve Kürecik açık. Somut adımlar görmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Kudüs Günü’nde bir diğer konuşmacı da Hamas Siyasi Büro üyesi Casir El Bergusi’ydi. Bergusi, Filistin direnişinin mücadele kararlılığını vurguladı. Bergusi, Türk halkına Filistin davasına gösterdikleri hassasiyetten ötürü teşekkür etti.
Kudüs Günü’nde okunan basın açıklamasının tam metni şu şekilde:
SÖZÜMÜZDEYİZ EY KUDÜS…
İslam ümmetinin kanayan bir kalbi olan Kudüs, tarihî bir dönüm noktasında, özgürlüğüne en yakın bir dönemini yaşamaktadır. Filistin’in işgalinden bu yana kurtuluş özlemi ile tutuşan Kudüs, şimdi özgürlük müjdeleriyle güne uyanmaktadır.
Filistinli mücahidlerimizin tarihte emsali görülmemiş bir cesaret ve azametle başlattığı kutlu Aksa Tufanı, bugün bütün yeryüzü Müslümanlarının yüreklerinde ateş gibi yanmaktadır.
Aksa Tufanı’mız, Filistin halkının yanı sıra, bütün dünya Müslümanları ve dünyanın tüm özgür halklarının küresel şer odakları karşısında “Hak ve Adalet Cephesi”nin parıldayan zirvesi olmuştur.
Aksa Tufanı’mız, Ümmetimizin kahraman evladlarının birbirleriyle canı ve kanı pahasına omuz omuza bir dayanışma sergileyerek bu uğurda en azizlerini seve seve kurban verdiği, Gazze’den Yemen’e, Irak’tan Lübnan’a kadar direniş cephelerimizin tek yumruk olup emperyalist ve Siyonist düşmanlar karşısında volkanlar gibi gürlediği ve asrın en büyük destanını yazdığı azamet dolu “Ümmet ve Vahdet Cephesi” olmuştur.
Aksa Tufanı’mız, İslam ümmetine, asli davasını öğreten, yeryüzünün tüm batıl ve şer güçleri karşısında verilecek bir mücadelede ilke ve değerleri ortaya koyan, dostu düşmanı en iyi bir şekilde öğreten, hak ile batılı, iman ile nifakı, dürüstlük ile ihaneti birbirinden ayıran şaşmaz bir pusula ve mizan olmuştur.
Aksa Tufanı’mız, Siyonist düşman karşısında bir ömür boyu verdikleri izzet ve şeref dolu mücadeleleri ile İslam ümmetine büyük bir iftihar olan İsmail Heniyye, Hasan Nasrallah ve Yahya Sinvar gibi liderlerin, Muhammed Dayf ve Fuad Şükür gibi komutanların tertemiz kanlarının birbirine karıştığı, bu kutlu beraberlik ve şehadet ile Kudüs’ümüzün özgürlük kapısının sonuna kadar açıldığı bir “Şehadet ve Zafer Cephesi” olmuştur.
Aksa Tufanı’mız bitmedi ve bitmeyecek. Nihai zafere kadar, dalga dalga akın akın devam edecek… Ve bizler Türkiye’den direniş dostları olarak söz veriyoruz ve en gür ses ile haykırıyoruz:
Bütün varlığımız ile seninleyiz Ey Aksa! Hiçbir zaman seni yalnız bırakmayacağız ey Gazze..! Direniş cephelerimiz ile birlikte, aynı siperlerde yerimizi alacak, Özgür Kudüs bayrağını daha da yükseklere kaldıracak, bereket dolu miraslarını yaşatacak ve İslam yurdunun bağrına zehirli bir hançer olarak saplanan bu İsrail uru tamamen ortadan kalkıncaya kadar şehidlerimizin yolunda cihadımızı sürdüreceğiz.
Aksa Tufanı ile birlikte, başta Amerika olmak üzere, dünya müstekbirlerinin siyonist katillerle nasıl bütünleştiğini, nasıl da ona dayanak olduklarını gördüğümüz gibi, Filistin’i arkadan vuranlardan, Siyonist rejime yakıt gibi lojistik destek sağlayıp kalkan olanlara kadar İslam dünyasındaki işbirlikçi rejimlerin nasıl da ihanet içine girdiklerini açıkça gördük.
Şüphesiz ki, İslam Ümmeti’nin gayretli evlatları Gazze’de görülmemiş bir soykırım yapan siyonist katilleri, büyük şeytan Amerika başta olmak üzere onların küresel patronları ve destekçilerini ve İslam ülkelerindeki Müslüman kılıklı alçak hainleri hiçbir zaman unutmayacak ve hiçbir zaman affetmeyecektir.
Küresel şer ekseni karşısında, bizler İslam Ümmeti, dünyanın tüm özgür halkları ile birlikte, her ülkeden, her kavimden ve her mezhepten “Küresel Direniş ve Adalet Cephesi”ni oluşturuyoruz. Bu cephe, Şiisiyle Sünnisiyle, Arabıyla, Farsıyla, Türkü ve Kürdü ile bir “Vahdet ve Kardeşlik Cephesi”dir. Kudüs davası da bu cephemizin mihveridir. İzzet ve ibret dolu Aksa Tufanı’mız göstermiştir ki, İslam ümmeti bütün kesimleriyle parçalanmaz bir bütündür.
Bu vesileyle bir kez daha; Merhum İmam Humeyni tarafından ilan edilip 45 yıldır bütün dünyada azametle kutlanan Dünya Kudüs Günü’nde, Selahaddin Eyyubi’lerden Sultan Abdulhamid’lere, Necmeddin Erbakan’lardan Şeyh Ahmed Yasin’lere, Abbas Musavi’lerden Fethi Şikaki’lere kadar Kudüs davamızın bütün liderlerini ve onların şeref dolu hatıratını selamlıyoruz…
Ve bizler burada aynı şekilde Aksa Tufanı’nın başından beri Gazze savunması için tarihte görülmemiş bir yiğitlik ve kararlılıkla meydanlarda ve cephelerde ileri atılan, Amerika, İngiltere ve Siyonist rejime karşı direniş kılıcını kaldırıp her türlü saldırıya cesaretle göğüs geren şerefli Yemen halkını ve tüm bu azamet tablosuna önderlik eden Ensarullah’ın lideri Seyyid Abdulmelik Bedreddin el Husi’yi selamlıyor ve bu kutlu savaşlarında onların yanında olduğumuzu ilan ediyoruz.
Diğer taraftan Gazze’ye, Yemen’e ve İran’a küstahça tehditler savurarak “korkunç sonuçlar” ve “cehennem kapıları” nitelemelerini yapan asrın Firavunu Trump’a da diyoruz ki, “elinden geleni ardına koyma. Şüphesiz ki Amerikan emperyalizmi hüsrana uğrayacak ve firavunlar dün olduğu gibi bugün de boğulup gidecektir. Ve bu hakikat Rabbimizin Kur’an’da vaadidir.
Firavun Amerika ne kadar azarsa azsın, ne kadar saldırırsa saldırsın bizler de bu Firavun karşısında Gazze, Yemen ve İran ile tek bir yürek olarak her zaman dayanışma içerisinde olacak ve ümmet dayanışmasını tam bir kararlılıkla ayakta tutacağız.
Son olarak, Gazze savunmasında kurban sunduğumuz aziz Mavi Marmara şehitlerimizi bütün kalbimizle ve minnetle selamlarken, ısrarla şu taleplerimizi bir kez daha dile getiriyoruz.
-Başta Kürecik ve İncirlik olmak üzere ülkemizdeki tüm Amerikan üslerinin ve Siyonist rejim elçiliğinin kapatılarak, Terörist İsrail ile bütün ilişkilerin sonlandırılmasını istiyoruz.
-Başta Azerbaycan Petrolü olmak üzere hiçbir yakıt, ürün ve malzemenin topraklarımızın ve boru hatlarının üzerinden Siyonist rejime gitmesine izin verilmemesini, limanlarımızın bu amaçla kullanılmamasını ve siyonist rejime her yönden tam bir ablukanın uygulanmasını istiyoruz.
-Kudüs işgalcisi Siyonist rejim karşısında İslam ülkeleri arasında siyasi, iktisadi ve askeri bir ittifakın kurulmasını, askeri kaynaklarımızın ve güçlerimizin Filistin’in kurtuluşu için fiilen seferber edilmesini istiyoruz.
Bizler burada “Sözümüzdeyiz ey Kudüs” ahdimizi yükseltirken, Rabbimizden niyaz ediyoruz:
Ya Rabbi ayaklarımızı bu yolda sabit kıl ve bizi vaat ettiğin fetihlere ve Özgür Kudüs’e ulaştır!
Kudüs’ün özgür ve aydınlık şafaklarında buluşmak üzere…
