Karabulut, 15 yıl önce ülke gündemine oturan bir cinayete kurban gitmişti.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı kararıyla fethi kabir işlemi yapılması talimatı verilen Cem Garipoğlu’nun mezarı Perşembe günü açıldı.
Üsküdar’daki Karacaahmet Mezarlığı’nda polis ekipleriyle güvenlik önlemleri alınırken, Münevver Karabulut’un ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, mezarda kefen olmadığını, ceset bütünlüğünün bulunmadığını belirtti.
Epözdemir, “İki tabaka vardı. İlk tabakada hiçbir şey yok, ikinci tabakada da kefen bekliyorduk biz. Kefen ve bez yoktu. Toprağın üzerinde dağınık şekilde kemikler ve kafatası vardı” dedi.
“Kefen ve bezin olmadığı tutanağa da geçildi. Üç tane uzman arkadaşımız yazdılar. Ceset bütünlüğü de hakeza yoktu” diye devam etti.
Epözdemir, ceset bütünlüğü olmadığı için kimlik tespiti yapılmasının “fiilen olanaksız” hale geldiğini, yine Başsavcılığın talimatı üzerine Garipoğlu ailesinden herhangi bir kişinin fethi kabir işlemi sırasında Karacaahmet Mezarlığı’nda olmadığını, bunun yerine Garipoğlu ailesinin avukatının bulunduğunu söyledi.
“Kimlik tespiti işlemi için ölenin yakınlarının hazır bulunması gerekliydi bu nedenle teşhis işlemi yapılamadı. Onu da tutanağa eklemiş olduk. Büyük kemik parçaları ve kafatası steril bir beze konularak Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi’ne götürülmek üzere hazır edildi” ifadelerini kullandı.
Adli Tıp Kurumu’nda ekipler Garipoğlu’nun kafatasını, kemiklerini, ve eğer varsa dişlerini inceleyecek.
Epözdemir, “Bizim burada bir itirazımız oldu. Biz bu incelemenin, Garipoğlu ailesindeki erkek bireylerin DNA’larıyla, güncel biyolojik verileriyle yapılmasını istiyoruz. Geçmişte alınan örneklerin sağlıklı bir sonuç vereceği kanaatinde değiliz” dedi.
Ne olmuştu?
3 Mart 2009 tarihinde, henüz 17 yaşındayken Türkiye’yi sarsan bir cinayete kurban giden Münevver Karabulut’un katili Cem Garipoğlu’nun mezarının açılmasına karar verildi.
Karabulut ailesinin avukatlığını üstlenen Rezan Epözdemir, Salı günü X hesabında yaptığı bir paylaşımda gelişmeyi duyurdu.
Epözdemir paylaşımında “Malumunuz olduğu üzere; yaklaşık 15 yıldır Münevver Karabulut’un hunharca ve vahşice katledilmesi ile ilgili dosyayı mağdur aile vekili olarak takip ediyoruz. Münevver Karabulut cinayeti, Türkiye’de kadına şiddet ve kadın cinayetleri bakımından toplumsal farkındalık ve fikri takip oluşması açısından son derece önemli ve emsal mahiyette bir cinayettir” ifadelerini kullandı.
Karabulut cinayeti duyulduktan sonra kamuoyunda çok dikkat çekmiş ve büyük tepkilere sebep olmuştu.
Katil zanlısı Cem Garipoğlu cinayetten 197 gün sonra teslim olmuş, yargılama süreci 18 Kasım 2011 tarihinde mahkûmiyet kararının verilmesiyle sona ermiş ve Garipoğlu, 10 Ekim 2014 tarihinde Silivri’de cezasını çektiği 5 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde bir ip ve poşet kullanarak intihar etmişti.
Buna mukabil, Garipoğlu’nun aslında intihar etmediği, cezaevindeki süreçte Çince çalıştığı ve sonradan gizlice kaçırıldığı Çin’de yaşamakta olduğu da iddia edilmişti.
Bu iddialar üzerine aile, fethi kabir (mezarın açılması) talebinde bulunmuştu.