Haram yollardan elde edilmiş bütün gelir kaynaklarına “Kara Para” denir. Kara paranın miktarı, nerede, nasıl ne zaman elde edildiği “Kiramen Kâtibin Melekleri” tarafından kayıt altına alınır. İslâm inancına göre kara para günahtır ve haramdır, harama götüren bütün yollar da haramdır. Faiz, rüşvet, yolsuzluk, karaborsa, hırsızlık, gasp, şantaj, haraç, aldatma, hileli iflas ve benzeri her çeşit kazançlar defoludur, karadır, lekelidir, kirlidir, necistir ve bunlardan hiçbir şekilde kişi faydalanamaz. Kara paranın aklanmasında iyi niyet yaklaşımı, bahane üretilmesi ve İngiliz haydut Robin Hood mantığı geçersizdir.
KARA PARA ÇEŞİTLERİ
Faiz parası yemek, rüşvet almak, karaborsa mal satmak, içki-kumar ve fuhuşa yönelmek, emeği sömürmek, kamu malını çalmak ve yararlanmak, ölçüde tartıda hile yapmak, ihalede yolsuzluğa fesat karıştırmak, sahte belge düzenlemek, hileli iflasa gitmek, kaçak su ve elektrik kullanmak, yakın engellinin yasal hakkını gasp etmek, mirası tam olarak bölüşmemek, velayetini aldığı yetimin malını yemek, mafya yöntemiyle mala çökmek, yolda bulduğu parayı kendisi için harcamak, manevi değerleri istismar ederek çıkar elde etmek, kişinin bilgisizliğinden yararlanma benzeri konular eklenebilir.
KARA PARA NASIL AKLANIR?
Faizci liberal-kapitalist ekonomiyi uygulayan toplumlarda insanlar ister istemez, az-çok kirli para elde edebilirler. Allah’a ve Ahiret gününe inanmış dürüst Müslüman Nasuh’un yaptığı gibi harama geri dönmemek üzere kesin bir kararla, göz yaşı dökerek tevbe eder ve kara paradan elde ettiği tüm gelirlerin tamamını inanç farkı gözetmeksizin aç, sefil, perişan, naçar, miskin insanlara dağıtır, bu dağıtımdan da en ufak bir hayr beklemez. Kara paralar gelir vergisi veya işlenen suçlar karşılığında ceza bedeli olarak da ödenemez. Bu konuda kitap yüklü eşeğe benzeyen din tüccarları fetva bulmada mahirdirler.
KARA PARA AKLAYICILAR
Yasaların boşluğundan yararlanarak kara para aklamakla insan ancak kendini kandırır. Haramın binası olmaz. Kara para kazanma hevesinden uzak durmalı, lüks, konforlu yaşam isteklerimize gem vurmalı, hırslarımıza yenik düşmemeli, en büyük düşmanımız olan nefsimizi kontrol altına alabilmelidir. Haram olan kara para kişinin ya kendisinden veya evlatlarından, üçüncü aşamada torunundan acı bir şekilde çıkar. Tutarlı bir insan inancı, ideali, onuru, namusu ve sevdikleri için yaşar. Kara para aklayıcılarına, caydırıcı ağır cezaların verilmesi toplumda sevgi, barış ve huzur ortamı kazandırır.
KARA PARA ve KAPİTALİZM
Faizci liberal-kapitalist zihniyetli yöneticiler, kara para aklama becerisini ahlâksızlıktan ve ilkesizlikten ayrı düşünmüşler vergi kaçakçılığı ve kontrolsüz para dolaşımı açısından önemli görmüşlerdir. Vergilendirilmiş, kayıt altına alınmış haram işlerin tamamı uygundur, yasaldır. Kumarhaneler, şans oyunları, sosyal zina evleri, karşılıksız para basımı bu kategoride ele alınır. Kara paranın yaygınlaştığı faizci liberal-kapitalizmin sınıflı toplumunda barıştan, özgürlükten, hukuktan, adaletten ve huzurdan bahsedilemez. Kara parayı aklama daha çok çete, mafya, kalpazan ve organize suç örgütleri eliyle yapılmaktadır.
ŞEYTANİ MANİPÜLASYON
Toplumda temiz ve saf kalabilmek kolay bir iş değildir. Şeytan’ın güdümüne girmiş iş birlikçiler ekonomik konjonktür, reel politik, risk almak gibi kavramlarla insanları manipüle eder. Lanetlenmiş Şeytan; “Çağın gereğini yapmak gerekir, zaman değişti, aklını kullan, çağa ayak uydurmazsan silinir gidersin” ve buna benzer vesveseleri insanın kulağına üfler, haramı da güzel gösterir. Ancak, unutmamak gerekir ki, Yüce Yaratıcı tarafından, sınavdan geçirilmekteyiz. Dünya hayatı, oyun ve eğlenceden ibarettir. (Kur’an’ı Kerim Enam Suresi 32.Ayet) Ölüm meleği ile yüzleşince, iş işten çok geçmiş olacaktır.
KARA PARA ve ADİL DÜZEN
Adil Ekonomik Düzenin uygulandığı toplumlarda “Kara Para Söylemi” yok denecek kadar azalır. Çünkü; Zenginlerden yılda bir defa, tek kalemde “Servet Vergisi” alınır. Dolaylı veya dolaysız vergi alınmasına izin verilmez, yoksullar vergi vermekten muaf tutulur. Ayrıca, varlıklı kişilerden hazineye öşür ve zekât da toplanır. Adil düzende faiz yasaklandığından vergi ve faiz giderleri maliyete eklenmez, böylece pahalılık da önlenmiş, ürün fiyatları arz ve talep oranında dengelenmiş olur. Faizci liberal-kapitalist zihniyetli tembel, asalak sömürgen tipler “Adil Ekonomik Düzenin Kurulmasına” engel oldukları gibi söyleminden dahi çok rahatsız olurlar. Adil Ekonomik Düzeni en çok yoksul, işsiz, gariban ve sefil kitleler ister.
